2014 Dönem sonu bilançosu ya da nurialçosu.. Yılımıza hap atmışlar. Hatırlamasak daha iyi tabi. Ama unutursak kalbimiz kurusunlu bir ton toplumsal tramva yaşadık. Zor bir yıldı.
Çift geçen yıllarda hep zorlanmışımdır nedense. Çift yıllar çifteli yıllardır benim için. Eşeklerle karşılaşırım daha çok. Şimdi 2015 geliyor. Tek yıl. Özellerle karşılaşma zamanları.
Merhaba.
Çift geçen yıllarda hep zorlanmışımdır nedense. Çift yıllar çifteli yıllardır benim için. Eşeklerle karşılaşırım daha çok. Şimdi 2015 geliyor. Tek yıl. Özellerle karşılaşma zamanları.
Merhaba.
...Münir Özkul hala yaşıyor.
Ebru Gündeş'in çocuğunun psikolojisi bozulmadı.
Kadın cinayetleri ve işçi ölümleri tüm hızıyla artarak devam ediyor.
Cumhurbaşkanımızı seçtik, vergilerimizi düzenli ve abartılı ödeyerek ak saraya sağlıkla yerleştirdik.
Kış Uykusu filmi Altın Palmiye ödülünü aldı.
Kanser tedavisi bulunamadı.
İnternet yasakları oldu...
Olaylar 2014. Hani böyle biriyle telefonda konuşursunuz da karşı tarafta bir durum olur. Sonra "telefonu kapatacağım" demek yerine;
"Kapa kapa, kapa ben arayacağım sonra, kapa sen kapa!" diye gereksiz 5 emir kelimesi kullanır. O sırada siz bir şey demezsiniz zaten. Kapansın istersiniz. Ama o uzatır. Hiç sevmem. Sonuçta herkeste kapatma tuşu var. Madem sen istiyorsun niye ben kapatıyorum?
Sevmediğim hale bürüneceğim şimdi: "Kapa kapa 2014, daha da arama kapa." Ben kapatamıyorum.
İlginç bir hikaye öğrendim. Çok başarılı buldum. Noel Baba ile ilgili. Arada eklediğim uydurmalarımla iftiharla anlatıyorum:
Noel Baba, Noel gecesi çocuklara hediye dağıtan bir dede olarak tanınır. Hastası çoktur. Ren geyikleriyle uçar ve bacalardan attığı hediyeler evlerdeki çamlara takılır veya dibine düşer. Bazen dam üstüne çul serer. Fakat aslında bir inanışa göre bu bir şaman kafası dumanıymış.
Vaktiyle Sibirya merkezde Şamanlar, yakın tepelerdeki çam ağaçlarının dibinde de amanita muscaria (sinek mantarı ya da gelin mantarı diye tabir ediyormuşuz) denilen mantarlar yaşarmış. Sevgili şamanlar aralık ayı sonlarına doğru tepelere, yanlarında bir hayvan ruhu olduğuna inanarak, mantar toplamaya çıkarlarmış. Mantarları toplar, halka dağıtırlarmış. O tepelerde en çok ren geyikleri olurmuş ve mantar onların da en sevdiği besinlerdenmiş. Bu mantar türü çam ağaçlarının dibinde bitermiş. İstenmeyen ottur belki çam için bilemeyiz.
Amanita muscaria'nın en önemli özelliği ise kafa yapmasıymış. 4-5 Saat süren halüsinasyonlara yol açabiliyormuş. Üzerine konan sineklere de etki edip bayılttığı ve öldürdüğü için biz sinek mantarı demişiz sanırım. Gelin mantarı da denmesini ise yine Nuri Alço'ya bağlayacağım. Haksız mıyım? Belki Nuri de bir çeşit mantar türüdür ki çok türediler. Neyse hikayeye dönüyorum hemen.
İşte bu şamanlar mantarları halka dağıttıktan sonra, halk hep beraber mantarı tüketince obaaaa! Halk bir anda uçuşa geçiyormuş. Konum itibariyle en çok var olan ren geyiklerini ve amanita muscariayı uçuruyormuş zihninde de. Mantarın tipi de Noel Babanın esinlenildiği kaynakmış. Yani bu adamcağız da bir halüsinasyon ürünüymüş.
Bknz : resim : tam aşağıdaki :
İşte bu Noel dedenin hikayesi. Bence bu adam baba değil dede. Bir de göbek kısmı abartılarak dönüşmüş sanırım yoksa amanita muscaria filinta gibi.
2+0+1+5=8
8'İ toplumca hemen yatırıyoruz zaten.
Hoop ∞ huzurlu yıl olsun.
Memeler sağlıklı olsun. Kontrollerinizi unutmayın.