tag:blogger.com,1999:blog-41902632621082988132024-03-13T03:44:49.011+03:00zeyneptunjupiterdimZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.comBlogger135125tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-37013804564860202822023-05-25T16:40:00.000+03:002023-05-25T16:40:15.191+03:00No cry No baby<blockquote style="border: none; margin: 0px 0px 0px 40px; padding: 0px; text-align: left;">Uyanık düşlerdeyim, 432 hertz dinliyorum. 4,3,2.. 1.. Hepsi 1... Organik sesler... Pahalı.</blockquote><p style="text-align: justify;"> Dünya kocaman bir gitarmış. Sapında, başında ve gövdesinde acaip hayatlar varmış. Şş..</p><p style="text-align: justify;">'Baş'ta akorttan sorumlu canlılar yaşarmış. Düzgün akort yaparlarsa mis. Duymazlarsa pis. Duymuyorlarmış kulaklar.. Ne kadar döndüğüne dikkat etmesi gereken kulaklar.. Dönmek de ayar ister, döneklik de. Kulakların bazısı sıkışmış, bazısı gevşekmiş.. E sonra ses bok gibi olurmuş. Bokun bir sesi yoktur. Sadece düşerken vardır. Ama sesler kokar. Bok gibi. Ah pardon; gaita. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXGTvCOGUA4J45xxVOU60o3kCJk57bbWdXuRt6y7H7azzluw2ao1pyX47lRxIIisUPm8fKnMdpPNLx-VecyzIjnqoRXmLv0YFQfdJ2bepI0oraBVztOLzNfnazUC6Wp2EqXMmm3OV7to_T3UGvYg0_jmavRTnLF_f8mEfKz-9XeQGzJOvpPUOrCMxJ/s965/image2.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="965" data-original-width="733" height="223" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXGTvCOGUA4J45xxVOU60o3kCJk57bbWdXuRt6y7H7azzluw2ao1pyX47lRxIIisUPm8fKnMdpPNLx-VecyzIjnqoRXmLv0YFQfdJ2bepI0oraBVztOLzNfnazUC6Wp2EqXMmm3OV7to_T3UGvYg0_jmavRTnLF_f8mEfKz-9XeQGzJOvpPUOrCMxJ/w169-h223/image2.jpeg" width="169" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;"><span style="text-align: left;">'Sap'ta yaşam uzun ince bir yolmuş.. Gündüz/gece yürüyenlerin olduğu.. Bilmiyorlar ne haldalar? Doğru yerde, doğru zamanda, doğru ekiple durmak gerekirmiş. Yoksaaa; yanlış yerler, yanlış sesler, kaymalar, tıslamalar, yerinden kımıldamayanlar, aynı yere sığmaya çalışanlar, başka perdeye ittirilmesi gerekenler gibi gibi bir çok sorun.. Sonuçta herkesin sahnesi farklı, perde açılsın.. Perdesiz daha zor tabi, bazen sınırlar iyi. Karmaşık bir yer. Bilince kolay. Anlayınca temiz. Gam var, yük yok. Majör gamlıyız bu ara..</span></div><p>'Gövde' ağacın bol olduğu sıcacık bir yermiş. Göz alabildiğince ova.. Böyle bisikletle gezsek milyor deniz milince.. Yahu deniz bisikletli tabii, çarşaf bir denizde gibi.. Yakamozlar değişik; bazen ışığı, bazen kendini, bazen başkasını gördüğün.. Ovadan çıktığında tepecikler ve kavisler de var.. Tepeden hızla bisikletle inerken o rüzgar yanakları, dudakları fiyu fiyu uçururken, kavisten bir sonraki tepeciğe uçmanın deli olduğu. Güzel yani. Ama delikli de. Delik sesi dışa veriyor. Ondan tepeciklerden kayarken fena küfür etmemeye dikkat etmek gerekir. </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtgO4Dxw8WwUj0t_69qtcj5OHj9T70QRKYcF2aBnIK94IkT8OhKxULe3Pz42alhBKWkKRScA3svk3RsX_FEGgIqj7S2pYTD0iqWS06N3fn6Nw3oatFBez-3dXrWIVuOR85I7qfEjzHAm8PUdNhNXPoZ8i3dF9pbequD018OdCjjXWWCmktHySyba-9/s700/image1.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="700" data-original-width="550" height="239" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtgO4Dxw8WwUj0t_69qtcj5OHj9T70QRKYcF2aBnIK94IkT8OhKxULe3Pz42alhBKWkKRScA3svk3RsX_FEGgIqj7S2pYTD0iqWS06N3fn6Nw3oatFBez-3dXrWIVuOR85I7qfEjzHAm8PUdNhNXPoZ8i3dF9pbequD018OdCjjXWWCmktHySyba-9/w188-h239/image1.jpeg" width="188" /></a></div><p>Sonraaaa, bir gün bisiklette değişik pedallayalım diyor canlılar. Deniyorlar:</p><p>Reverb pedalı önce. Sesler büyüyoor, büyüyooor kocaman oluyor. Başta kıvamında basılıyor pedala, böyle fena etkileyici, sonra daha fazla, fazlası kusturur.. Herkese göre farklı yine. Bana kalsa reverb minnak iyi. Bazıları o oo. Şş.</p><p>Sonra delay pedalı; her yerde aynı şey yankılanıyor; #oyverververererrrr</p><p>Ve chorus pedalı.. Güzel bir çok seslilik, zor ama hazzı acaip. Yüksek koral eşittir yüksek moral. Herkesin birbirini duyarak seslerinde kaybolduğu.. of.. Bazı küçük gruplar bu hazzı yaşar. Herkes ne mümkün.. Dinlemek zor değil. 'Gökyüzünde aramak doğru da değil..'</p><p>Sıradaki distortion pedalı; tüm sesler daha da kirli, daha da gürültülü, daha da çarpık olmuş.. Kimsenin sinyali değişsin istemeyiz. Mesela sollayacaksan sol, sağlayacaksan sağ sinyal ver. Zor olmasa gerek. Tşk.</p><p>Veeee! Sonda geliyoooor!! Cry baby, wah pedalı.. Ağlatan bir durum, Bazen mutluluktan, genellikle acıdan. </p><p>Hala uyanığımuaum muauum muaam . 440 hertze geçtim tiisaam tiaam tiaam. Hoşça kalın lııan lıaan lıaan!</p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqxQIprnJ4JXYcB50GdCtWA9ZWiX2Vq_h3gbeB-CI0j35_spZyZFY7TtQFh9hH85OVAdTY1WQGdQ-Jjkdv54TAu9kzZnktuvuv5-zeoo-A6BlWCEUtK0r03GdfiOlGnFxuUotI4vH5ja-H_hU6d1LbbIn6jp00MyXp4evfQgGLtTkofymeyuk7LWrX/s730/image0.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="664" data-original-width="730" height="291" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqxQIprnJ4JXYcB50GdCtWA9ZWiX2Vq_h3gbeB-CI0j35_spZyZFY7TtQFh9hH85OVAdTY1WQGdQ-Jjkdv54TAu9kzZnktuvuv5-zeoo-A6BlWCEUtK0r03GdfiOlGnFxuUotI4vH5ja-H_hU6d1LbbIn6jp00MyXp4evfQgGLtTkofymeyuk7LWrX/s320/image0.jpeg" width="320" /></a></div><div><br /></div><div style="text-align: right;">.everything's gonna be alrighT</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-54456631450382047992022-03-08T09:55:00.002+03:002022-03-08T09:56:56.621+03:00💜<p> Bahar kadındır, yakındır..</p><p style="text-align: justify;">İBB Şehir Tiyatroları'nda <a href="https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul/ActivityVariant/Detail/7747" target="_blank">Gül'e Ağıt</a> oyununu izledim. Prömiyere denk gelmişken duygularımız da katmerlendi, katmerlendi ve yine katmerlendi. Güldünya'nın hikayesiydi..</p><p style="text-align: justify;">" <a href="https://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%BCld%C3%BCnya_T%C3%B6ren" target="_blank">Güldünya Tören</a> (1982; Budaklı, Güroymak, Bitlis - 26 Şubat 2004, İstanbul, akrabası tarafından tecavüze uğrayıp hamile kaldığı için aile kararıyla öldürülen ve töre cinayetlerinin sembollerinden olan kadın." Şubat 2004. </p><p style="text-align: justify;">Oyundan az bir zaman sonra çalıştığım vakıfa yardım başvurusu için bir kadın geldi. Şubat 2022. Ses tonu, vurgulamaları, şivesi oyundaki Güldünya olan Aslı Nimet Altaylar ile aynıydı. Kadının benimle paylaştığı da "Eşim bizi terk etti, 1 çocuğum var, şiddet gördüm, burnumu kırdı, üzerime kaynar su döküp beni yaktı.." Şubat 2022. Maskesini indirip dağılan burnunu gösterdi. Şubat 2022. Annesi babası ölmüş. Güldünya'nın yaşıyordu. Şubat 2004.</p><p style="text-align: justify;">Yaşım ilerledikçe kendi gezegenimde, gözümde kadınlar yüceldikçe eriller küçülüyor. Ataerkiye öyle bir dayanmışlar ki, çatlamaya devam ettiği sürece düşüyorlar, küçük parçalar halinde. Küçük çoğunluk.. Çığ olup patlayacakları gün dünya parlayacak. </p><p style="text-align: justify;">Güldünya'ların kömür karası saçları zeytinyağlı sabunla yıkansın tertemiz, mis günler olsun dileğimiz.. Güldünya yok.. Zeytin? Zeytinyağı? Saçlar beyazlıyor, mis gibi sıkıntılarımız var.. </p><p style="text-align: justify;">Her şeye rağmen enerjisi dağlar gibi, ruhları okyanus, saçları renkli renkli, elbiseleri, kokuları çiçekli kadınlar.. Bahar kadınlar.. </p><p style="text-align: justify;">Kutlu olsun! Tüm adımlar, tüm gülüşler, tüm direnişler, tüm kazanımlar.. Kutlu olsun. İyi ki 💜</p><br /><a href="https://www.youtube.com/channel/UCvMzgNPHX-Z8J-5yyKNYU5Q" target="_blank">Peradi Ensemble</a><div><br /><div>1970'lerden itibaren feminist aktivist mücadelenin sembolü olan Kadınların Marşı, dünyanın dört bir yanında köleleştirilen, şiddete maruz kalan, öldürülen kadınların verdiği eşitlik mücadelesini anlatıyor. Marşın nakaratında yer alan sözler ise bugün kadınların hak mücadelesinde vazgeçilmez sloganlardan: "Ayağa kalkalım kadınlar, Bariyerleri kıralım Kalk ayağa, kalk, kalk!" <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span face="Roboto, Arial, sans-serif" style="background-color: #f9f9f9; color: #030303; font-size: 14px; text-align: start; white-space: pre-wrap;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="372" src="https://www.youtube.com/embed/4uLNEE_pLeg" width="449" youtube-src-id="4uLNEE_pLeg"></iframe></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div>Ömer Zülfü Livaneli</div><div><br /></div><div>Güleda Cankel'in ve katledilen tüm kadınların hatırasına.</div><div><br /></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="346" src="https://www.youtube.com/embed/KL1UtyHYgjI" width="449" youtube-src-id="KL1UtyHYgjI"></iframe></div><div><br /></div>Sezen Aksu, Aylin Aslım</div><div><br /></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="354" src="https://www.youtube.com/embed/kno-649X1mg" width="451" youtube-src-id="kno-649X1mg"></iframe></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div></div></div>ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-4023365017279592232021-12-07T16:47:00.000+03:002021-12-07T20:29:06.624+03:00Sen İstiyor Düş?<p style="text-align: justify;"> "Dişsiz insan olur da, düşsüz olmazmış."</p><p style="text-align: justify;"> Güllaç, M.S. 2021, Gönen</p><p style="text-align: justify;">Düş hekimlerinin yaptıkları son araştırmalar neticesinde
sağlıklı ve güzel düşler için öncelikle düzenli olarak ruhumuzu sırçalamalıyız.
Böööyle parlak parlak düşler için.. Yine düzenli olarak düş ipi kullanmalıyız.
Düş aralarında artıklar birikebilir, ilerleyen süreçlerde bunlar kabusa
dönüşebilir.</p><p class="MsoNormal"><o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify;">İlk düşlerle birlikte bir düş buğdayı yapar sarı sarı
tarlalarda koşarız. Aşırı koşmaktan yorulup darmadağın hale gelince düş teli
taktırır, bir düzene girer; telli, telli, telli, şu telli turnaları izleriz.
İlerleyen süreçlerde de 20’lik düşler vardır, of fena. Çıkması zor; düşten,
zonklar. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify;">Düş sararması kişilerin yaşadığı ciddi sorunların başında
yer alır. Sepya düşler.. Güzel ama hep değil.. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Genellikle dumanlı kafalardan kaynaklıdır.
Duman derken de öyle değil. Sis iniyor. Görüş mesafesi azalıyor.. Burada genetik
de büyük rol oynar. “Deden de mi aynı düşteydi be heey” diye bilimsellikten
uzak bir genetik.. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify;">Ademler ve Havvalar sıkıntılı zamanlardan geçerken düş
sıkma, düş gıcırdatma gibi sorunlar da yaşarlar. Buna anksiyete, stres, öfke,
hayal kırıklığı gibi durumlar neden olur. Mesela dolar yükseliyor, mesela euro
yükseliyor, mesela gram altın böyle ataymış gibi takılıyor.. Hemen bir ruh
botoksu yapıyor, sıkışmayı minimuma indirmeye çalışıyoruz, ama olmuyor. Beyni
yağlamak da bir nebze olsa gıcırtıyı giderebilir de, yağ fiyatları da oldukça
yüksek. En iyisi uyanık kalmak mı? Uyuyanlar daha mı şanslı? Düşe dokunur
haller hep.. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify;">Japon kültüründe çarpık düş modası oluşmuş.. Çok ayrıntıya
girmek istemem, Allah çarpar, düşlerimiz çürür. Düş çürüyünce ruh kokar mı? Ruh
dolgusu nedir? Kanal tedavisiyle ruh sinirleri alınır mı? Kanal İstanbul’un
sızısı ne kadar sürer? İstanbul karanfil mi emecek? Karanfil yasla mı ilgili
zaten? Bir karanfil, yağsa yağmur, büyülense yeniden dünya.. <o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify;">Düşten tırnaktan arttırıp uyanıyoruz. Düş bileyenlere
karşı.. Böyle giderse çoğumuzun düşleri dökülecek, çoğumuz düşlerini
çektirecek.. Implant fiyatları da dövizle.. Köprü geçişleri pahalı. Her şey
oldukça saçma.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify;">2022 İçin herkese benden düş kapanı hediye.. Uyanıkken
gördüğümüz kabuslar da takılır umarım.<o:p></o:p></p>
<p class="MsoNormal" style="text-align: justify;">1996’da ruhlarımızda bir Grizu patlaması yaşanmıştı.. Çoğu
artık rüya görmüyor..</p>♫Dün geç geldim diye annem kızmış<br />Bazıları hiç dönmüyor<br />Dün yemek yiyememiştim öğlen, bak çok acıktım<br />Bazıları hiç yemiyor<br />Dün gece güzel bir rüyadaydım yine<br />Çoğu artık rüya görmüyor<br /><br />Bütün bunlar düş 😴<br />Bütün bunlar düş 😵<br />Bütün bunlar düş 😲<br />Bütün bunlaaaar <div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/HJ5YUHwmBkQ" width="320" youtube-src-id="HJ5YUHwmBkQ"></iframe></div><br /><div>Ve bu yazı sevgili diş doktorum Özkan Abi’ye..</div><div> Tak tak.. Yükseklik var mı? Dişte yok, düşte var yükseklik..</div><div><br /></div><div>Haa bloğumun 10. yılıymış. Düşlü çarkım buralarda daha on yıllar dönsün umarım, sağlıkla 💜<br /><br /></div></div>ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-14129287841189943802021-04-05T21:07:00.001+03:002021-04-06T12:48:12.956+03:00Bülbül Tükürüğü<p style="text-align: justify;">En sevdiğim
3 harflilerden biri: Oya. Okula koşarken
sevgimiz katmerlendi. Öncesinde bir Gönenli olarak , evin çeşitli yerlerinde çeşitli yerlerimize
iğne batmasıyla fiziksel olarak başlayan ve görsel şölenle devam eden bir
sevgimiz mevcuttu.</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Bir
kasabanın kadın emeğiyle ünlenmesi ve bu kadın emeğinin kayıtdışı olması
mükemmelize <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>edilmiş soğan tadı gibi. Acı
ama leziz. Umarım karşılığının tam alındığı bir zaman olur; <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>tüm sanatların; <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>tüm dünyada.. </p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Gönen’in
girişinde Oya Anıtı mevcut. İki kadın oturmuş oya yapıyor. Arkalarında da
kocaman bir motif. Bir çeşit mandala. Oya yapmak da medidatif bir süreç gibi.
Arada iğne batmasıyla içten dışa farkındalık geliyor gibi, belki de gelmiyordur.
Ama neden gelmesin. Beden “Ooo” diyor.</p><p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Oooo</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">İğne battı</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Canımı
yaktı</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Tombul kuş</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Arabaya koş</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Arabanın
tekeri</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">İstanbul'un
şekeri</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Hop hop hop</p><p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Altın top</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Bundan başka
oyun yok</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Tekerlemesi Gönenli
bir çocuk tarafından türetilmiş. Miş. Şaka beya. </p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Aa güzel bir
reklam olarak da <a href="https://www.gonenkadin.com/" target="_blank">Gönen Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi</a>'nden 20 kadının 1 milyondan fazla ilmekle 191 cm boyunda 140 cm eninde
üç boyutlu olarak tasarladığı şeftali ağacı heykeli, dünyanın <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>en büyük iğne oyası heykeli olarak Guinness
rekorlar kitabına girmişti. Canım kadınlar. Canım şeftali. Herkese benden
Guinness!</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Oya Yunanca da
<i>úia </i>/<i>úyia</i> ya da ούια/ούγια "kumaş kenarına
tığla yapılan işleme, çevre" kelimesinden alıntılandığı yazıyor
kaymaklarda. Eskiden çok eskiden kıyafetlere olan işlemeymiş zaten çeyiz
olayları sonradan eklenmiş. Ve coşmuş..</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Gönen’e
giderseniz mutlaka oya pazarını ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum, ayrıca salı günleri
olan pazarda da köylerden gelen kadınlar da oyalarını satarlar, bir de bir
sebzeler meyveler var omg. </p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0cm;"></p><div style="text-align: justify;">Asıl
konumuza geliyorum: iğne oyasında kullanılan motif isimleri. Yıllardır kafamı kurcalar. Ananem oyalarken
öğrenmiştim. Beynimi de oyaladı. Canım ananem. Aşağıdaki fotoğrafta ananemin iğne oyası kartelası gibi bişeyi (kesilen bir bez etrafında çeşitli örnekler mevcut), eli ve kibar nikah yüzüğünü görüyoruz ama öpemiyoruz, olsun zamanında acaip öptük diye telkinleniyoruz ♥</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqIU6PJpnwPGobGoh3Ara9qOJ34PZiSWHlkjAR_YrhGJiiqjvVbg5IW8xy8pxnxHdgmSefGHJGv9UdxfxwlBnyOR4A2Y4z7L07CjPhF95Sp_z8gFeSQoRUNnJCfzLVHdnJZK9wSsp9xd0/s960/IMG_2221.JPG" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="960" data-original-width="960" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqIU6PJpnwPGobGoh3Ara9qOJ34PZiSWHlkjAR_YrhGJiiqjvVbg5IW8xy8pxnxHdgmSefGHJGv9UdxfxwlBnyOR4A2Y4z7L07CjPhF95Sp_z8gFeSQoRUNnJCfzLVHdnJZK9wSsp9xd0/s320/IMG_2221.JPG" /></a></div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;"><span style="text-align: left;">İğne oyası yapılacak
çembere (çember aslında kare ya da dikdörtgen olan baş örtüsü) ilk önce zürafa
çekilir. Zürafa da uzun bir hayvanken iğne oyasında zürafa kısacık minnacık bir
çevirme olayı. Binanın temeli gibi. Zürafa olmadan bülbül tüküremez. Zürafa çekilerek
örtünün kenarı dönülür ki kumaş ip atmasın. Sonra bülbüller tükürür. Aslında
bir yandan romantik bir hikaye gibi de ama kim nasıl türetmiş röranılmaz.
Bülbülün tükürmesi eylemi hem çok ü ’ lü hem de böyle dalga gibi bir motif. Bir
de sinek kanadı var. Gönen’de pirinç tarlalarından çılgınca üreyen
sivrisineklerden bu benzetme yapılması gayet doğal gibi. Ama ben hiç tüküren
bülbül görmedim. Lama mı yani bilemiyorum. O zamanlar ne içiyorlarsa artık..</span></div><p></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">En sık
kullanılan ve bana hikayesiyle <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>gelen
motifler;</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Gelin
yelpazesi: Gönen’e kaçarak evlenen bir geyşanın ürettiği motif</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Kanser oya:
yapım sürecinde kanser olup ölen birinin hatırına verilen isim</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Kollu
karanfil: İlk kadın tarla korkuluğu</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Zilli maşa:
zilli donlar çıkmadan yıllaaar yıllar önce eli maşalı bir dominant ablamızın
yaptığı motif</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Horoz ibiği:
yeni bir motif üretme <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>arayışında olan
kadının yumurta almaya kümese gittiğinde yaşadığı aydınlanmayla gelen <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>yine doğa temalı bir iş</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Beşli kiraz:
5 kızı olan Kiraz hanımın örneği</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Cilveli
kiraz: 6. Kıza gebe Kiraz hanımın örneği</p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Kirazlı
çarık: Kiraz hanımın kahvede takılan beyi</p><p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">Saray süpürgesi: Bu çok uzun mevzu</p><p class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">İyi baharlar
beya.</p>ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-21257811577810089242020-11-30T14:26:00.001+03:002020-11-30T17:43:11.194+03:00Portulaca Grandiflora*<p> <span style="text-align: justify;">Sabahları tereyağına 2 kalp kırıp yersen ilişki tıkanıklığı yaşarsın İsmail, meraba nasılsın? İlişkiyi gözden çıkarmak yerine iyileştirmeyi tercih etmen, stent niyetine birlikte uzun bir tünelde ıhlamur içmen çok değerli. Ihlamuru sadece çiçekten demlemek de dünyanın en romantik hareketlerinde ilk bilmem kaçta yer alır, dedemden biliyorum. Şifa olsun.</span></p><p style="text-align: justify;">İleri görüşlü insanların beyinlerinde uzunlar yanar. Kibarlıklarından antitezi sunmak için selektör çakarlar. Bazı beyinler de, salata olmak dışında, sadece sosyal mesafesini aydınlatır. Bazen aydınlatamaz da. O zaman en yakın oto elektrikçiden destek alırlar. Bu sağaltım süreci de diziye dönüşebilir ve milyorlarcamız üzerine yazar, konuşur, düşünürüz. Bir kilo kıyma mı ağır, bir kilo travma mı? </p><p style="text-align: justify;">Paragraflar arası kahve koklamak yeni bir okumaya hazırlar mı?</p><p style="text-align: justify;">Begonviller çok güzel kokuyor. Güneşi seven, hayvan ve hastalık barındırmayan tırmanıcı bitkiler bu viller. Çok da narin tırmanması etkileyici. Bir dağcı gibi outdoor kabası pabuçları yok. Ama egonviller? Egonvil? Her egonun güneşi farklı. Orada da bir tırmanmadan bahsedebiliriz tabi. Hem de bazıları emniyetsiz tırmanır sonra düşerler, egonşok. Hayvan ve hastalık barındırabilirler; egomania. </p><p style="text-align: justify;">Bir "B" kaybı nelere yol açabiliyor. Bir Başkadır? Bir Aşkadır? <span style="text-align: left;">Benim memleketim?</span></p><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><i>..Memleketim:</i></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><i>develer, tren, Ford arabaları ve hasta eşekler,</i></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><i>kavak</i></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><i>söğüt</i></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><i>ve kırmızı toprak..</i></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><i><br /></i></span></div><div style="text-align: left;">İstersen gel cumartesi 20.00'de, pazar kahvaltı yapar 10.00'da gidersin. Gitmezsen Les Triplettes de Belleville izleriz. Elleville değil Belleville. Belle günler göreceğiz çocuklar, bele bele he bele, ele elele.. Tekerinize taş değmesin kuzucuklarım. Bence benziyor Adile Hanım'a. </div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcpFNvlYEzE-wzn_szDbmXLCJovscdwhevVolVHGGSeSjcNUYE2Nu7d69mBNB6JvzQWOHu6Qa4AzBzlxp9eS4EeqU4pUWJLqdJUV7TfihX8vFYpP72spVrVyv_Boj64A8QHUifAIDSbDI/s647/TripletsBellevilleSouza.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="647" data-original-width="501" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcpFNvlYEzE-wzn_szDbmXLCJovscdwhevVolVHGGSeSjcNUYE2Nu7d69mBNB6JvzQWOHu6Qa4AzBzlxp9eS4EeqU4pUWJLqdJUV7TfihX8vFYpP72spVrVyv_Boj64A8QHUifAIDSbDI/s320/TripletsBellevilleSouza.jpg" /></a></div><br /><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;">Kafam çok kalaba. İsmail, Meryem, Nazım, Fahrettin, Madame Souza, Adile.. </div><div style="text-align: left;">Bugün İpek'le tanıştım. Sıfırlandı. Kafam çok güzel, ipek gibi. TDK'ya göre çok ince, esnek ve parlak yani. Yaaani.</div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;">*İpek Çiçeği, semizotugillerden =)</div>ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-64175051417198460152020-06-30T16:10:00.001+03:002020-06-30T16:10:40.029+03:00Koku Soğancığı <br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Şehirde çok koku var. Ama İstanbul, ama İstanbul; kokar mokar
tok tutar.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Bazen, çoğu zaman kokuların iç organlarıma yerleştiğini
hissediyorum. Eve gittiğimde bir kova suya bir kapak çamaşır suyu
ekleyip akciğerlerimi 37 dakika bekletip, durulayıp tekrar yerine koymak
istiyorum. Çamaşır suyu da kokuyor ama. Bazen de bulaşık teliyle ovmak. Kalbimi birkaç saat balkonda ipe asıp
havalandırmak… Hepsini yutuyorum yani.. Dalağım falan üzgün. </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Organik kokulara karşı çok da tepkili değilim. Kimsenin şartlarını bilemiyoruz. Elektrikleri kesildiğinden ödevini yapamayan millet, suları kesilince kokabilir. Bu kesilenlerin de neden çoğul olduğunu anlamıyorum. Kesilen elektrik ve su. Seslerim kesildi demiyoruz mesela. Halbuki do, re, mi, fa, ah, oh hepsi kesiliyor. İşler çok kırışık, ütülüyorum. Geçen katıldığım bir düğünde ütülü abiye elbisesiyle beni öpen akrabamın uzun süre saçımda kokusunu taşıdım. Akrabam. Saçımda.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Parfüm yasaklanmalı. Zevkler ve renklerin tartışılmadığı (yaw he he) şu yüzyılda bir başkasının iğrenç kimyasal kokusu diğerlerinin ciğerini ilgilendirmez. Mesela sokak düğünü yapılırken jandarma gelir ve 2872 sayılı Çevre Kanunu gereğince desibeliniz yüksekse (max 5 dBA olmalı) para cezası keser. Sanki jandarma gram mı takacak, niye gelsin? İşte bir koku ölçme birimi de olmalı. Olfaktometre var mesela. İçinden fak geçiyor. Koku olup olmadığını, koku yoğunluğunun şiddetini ölçüyor. Ama işimizi görmez. Koku diğer insanları rahatsız ettiği zaman kokunun duty free eş değeriyle cezası kesilmeli. Açıkların da değerlendirilmesi bu olabilir. Açık parfüm yoktur, perdesiz ev vardır. Bak buralar koktu.</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Garavel var Garaveeel. Yazık. Özkan Uğur'ın Gora'da canlandırdığı karakter. Hani koklayarak insanları tanıyor, bazı dergileri de kokluyor içerikten etkileniyor falan. Yaşlandıkça azalmazsa yaşlanınca dişi Garavel olabilirim. Önceki hayatımda hayvan da olabilirim. Önceki hayat varsa ve önceki hayatta hayvanlar da varsa. Konuşarak, koklaşarak anlaşabilirim. Koklaşarak tek taraflı tabi, birinin kokusu çıktığında gömerim. Uu. Mesela yılanlar da dil aracılığı ile koku alırlar. Dil aracıdır. Aracı. Kimin aracı? Kokunun.<br />
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzkra_7CQCOpjIdgPDHER6KBe8oAYKbyo_ZshIsRRIGWHhJv0F6hjh4TPNm0TjWbxWifphZbGahW-DGto4FsOZnRXU2yr1eOsmVGwTkiE-1EwL1tYeJfMZfbH4rAGntP4VuG2tkyen3JQ/s1600/7e0cb9a8993afb6744ae90054bc892a2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="800" data-original-width="600" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzkra_7CQCOpjIdgPDHER6KBe8oAYKbyo_ZshIsRRIGWHhJv0F6hjh4TPNm0TjWbxWifphZbGahW-DGto4FsOZnRXU2yr1eOsmVGwTkiE-1EwL1tYeJfMZfbH4rAGntP4VuG2tkyen3JQ/s320/7e0cb9a8993afb6744ae90054bc892a2.jpg" width="240" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Hayat çamaşır makinesi. Sıkmasına denk geldik. Çok hızlı dönüyor ve sıkılıyoruz. Bazıları sıkmadan hemen önce yumuşatıcıyı ekliyor, koku daha kalıcı olsun diye. Bilmiyorsunuz ki o yumuşatıcı da kimyasal. Kalıcı kimyasal. Burnumun derinliklerindeki kimyasal çekmecesine yerleşiyor onlar. Tıpkı kokusu abartılan şampuanlardaki gibi.. </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Her şeyin doğalı mis. Subjen her yer iğde ağacı, ıhlamur, hanımeli kokabilir mesela. Bunlar esintiyle burnunuza girer. Haa bir de kaktüs çiçeğinin kokusu var. Burnunu sokarsan alırsın ancak. Her şeye burnu sokmamakta fayda var. Dikeni batar. </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Koku soğancığı iyi ki var. Yorgun ve meraklı biri. Sürekli aynı şeyi koklamaktan yoruluyor. Yeni şeyler arıyor. Ve o sırada o kokuya alıştık diyoruz ya işte algılamıyoruz. Teşekkürler koku soğancığı. Seni pembeleşinceye kadar beynimin ateşinde döndürür yerim.<br />
Ben bu yazıyı yazarken bir arkadaşım da sosyal medya yeni yıl parfüm çekilişine beni etiketlemiş. Silmedim. İstemediğin ot dibinde bitermiş.<br />
Ben bir kahve koklayıp fabrika ayarlarıma döneyim ve devam edeyim. Başbaş.</div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-625917842279705452019-06-25T23:16:00.000+03:002019-10-19T21:48:29.376+03:00Sanayi Tipi, Oto Sanayi<div style="text-align: justify;">
İlişkiyi peygambere almışız gidiyoruz. Depo boş değil de az mı, cimrilik mi? Bir şey yakmıyoruz. İlişkinin deposunda sevgili saygılı bir karışım var. Ama hep yokuş aşağı gidecek değiliz ya? Eğim bitti mi, biteriz İsmail.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj51SJkxclwK2Aos0JTrOo1ZF2lqSIjJuDwgt6zew0DYykLWOB0gFQq4v1ZpAXbuJbwYmeEVBxchCV2FTWs1OW9zyvNQJ_aTMHNM7tU8Dsb7pU0E5ChKkgfAE-laDNYBqTgTtfgZ1u1p2g/s1600/drive.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="647" data-original-width="1000" height="207" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj51SJkxclwK2Aos0JTrOo1ZF2lqSIjJuDwgt6zew0DYykLWOB0gFQq4v1ZpAXbuJbwYmeEVBxchCV2FTWs1OW9zyvNQJ_aTMHNM7tU8Dsb7pU0E5ChKkgfAE-laDNYBqTgTtfgZ1u1p2g/s320/drive.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: xx-small;">James Yang işi ♥</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: xx-small;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
Sağlıklı olan süreç 1. viteste kalkıp kademeli arttırmaktır. Ben küçükken 3'e takacağım derken 5'e takmıştım da araba şaşırmıştı. 3'e 5'e bakmam ancak ilişki için önemli, aman araba için işte. Ayrıca hızlı koşan atın dışkısı da seyrek düşer. Bu noktada ben ortalama hızın yanındayım, çünkü seyrek değil de daha sık düşerse "kakalar, her yerde kakalar, yerlerde kakalar, kimin bu kakalar, bilemiyoruz.." diye şarkılar yazabiliriz, Kalben. Neyse yani çok hızlı bir başlangıçta sonuca da çok hızlı ulaşılabiliyor. Sonuca ulaşıldığında bir hedef kalmayabiliyor. Yeni bir rota mı belirlensin? Ayıp İsmail. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bayırlar.. Bayıra karşılar.. Bu daha zorlu süreç. İnsanlar, araçlar yokuşta nefes nefese kalırlar, rahatlamak isterler. Herkesin yokuş kalkış desteği yok. Sen benim yokuş kalkış desteğimsin İsmail. El frenimsin, deniz fenerimsin. Ama bazıları çok kötü. O yokuşta vitesi küçültmeyip titretiyorlar ilişkiyi, sallıyorlar. Ya bi gitme üstüne, zaten zorlu bir süreç, rahatlat. Yarabbelalemin.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İlişkiyi kullanırken önünü görmek, güven, yönünü belirlemek, ışıklar falan da aşırı önemli: </div>
<div style="text-align: justify;">
Mesela yakın gelecek ve uzak gelecek planları için farlarını ayarlamalısın. Kısa mı yakacaksın uzun mu bileceksin. Çikolata almakla doprak almak aynı şey mi? İkisinin de kahverengi olması bir neden değil. Gerektiğinde karşıdan gelene selektör yapacaksın ki radara yakalanmasın. ama sakın s<b>elle</b>ktör yapma, L'nin fazla olması elle yapıldığını güçlendirmiyor. Hata. Tdk kızar. Güvenli gitmek için kalp kemerini takmalısın. Kemerleri biraz sıkmazsan kalp genişler. Kalp büyümesi ciddi bir sorun. Sinyaller de iletişim açısından çok önemli. Zaten ilişkilerdeki anlaşmazlığın %98.9'u iletişim sorunu. Örneğin Ali'lere sinyal ver, berberde dörtlüleri yak, durman gereken yeri bil İsmail. Yeşillenirse ortalık geçersin.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Her şey çok saçma. Arabayı sat. Park yeri yok, benzin pahalı, alkollüyken kullanılmayan bir şey. Ama ilişki satılmaz İsmail. Bir kalbe çekersin, manzaraya karşı içersin.. Piiz ♥<br />
<br />
Kaza yaptık.<br />
<br />
Umarım zincirleme değildir..<br />
<br />
En mantıklısı iki teker.. Düalizm. Hem eser, oksijenli.. Teker çift, ben tek. Döverim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<br />ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-14941556687360573132018-12-30T13:45:00.001+03:002018-12-30T13:47:18.009+03:00Fİ* 2019<div>
<div style="text-align: justify;">
Merabayın. Yine yumurta yazısıyla karşınızdayım. Yılın son günlerinde yazılan yani. Toparlayacağım. Bilirsiniz ki toplama işleminde sıfır etkisiz elemandır. Farkında mısınız ki bilgi toplama sürecinde sıfır en etkili elemandır? Sıfır'ı yılın elemanı seçmemem için bir neden yok, sözlük okumaya bayılırım çünkü. Ve Viki'ye giden yol sıfırdan geçer, ülkemizde. Teşekkürler. Girdim Viki'ye, Viki de girmiş Oxford'un sözlüğüne.. O da benden..</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
"Fermantasyon ya da mayalanma, bir maddenin bakteriler, mantarlar ve diğer mikroorganizmalar aracılığıyla, genellikle ısı vererek ve köpürerek kimyasal olarak çürümesi olayıdır."</div>
<div style="text-align: justify;">
Yani diyorum ki ilişkiler de fermante.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br />
Ben bir maddeyim, sen de bakteri, mantar ve diğer mikroorganizmasın. Etkileşimimiz bir merhaba ile başlıyor. Tokalaşan insanlarız, ısı veriyoruz orda da. Sonra kaynaşıyoruz birbirimize, köpürüyoruz.. Herkesin kaynama noktası farklıdır ama neyse. Beraber çürüyüp gidiyoruz.</div>
<div style="text-align: justify;">
Bana gelen genel geçer <b><span style="font-size: large;">fermante ilişkileri*</span></b> sıralayacağım biraz, hepsi de şifalı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;"><b>YOĞURT</b>: </span>Sütün bakteriyel fermantasyonundan elde edilir. Saf beyaz bir ilişkidir. Her yiğit ilişkide farklılık gösterir. Herkes röranılmaz süper yaşar, kimse yoğurdum ekşi aman ilişkim ekşi demez. Gaz yapar. Karşılıklı birbirlerini gaza getirirler ve sınavdan 98 alırlarsa ağlarlar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;"><b>TURŞU</b>: </span>Meyve ve sebzelerle renkli renkli bir ilişkidir. Tekli, çoklu olabilir. Uzun süreli ilişki modelidir. Kurulursunuz yani. Bir de gataroks sebze meyveler gibi sıkı dokulara sahip bireylerden daha lezzetli ilişkiler olur, yani pilates ilişkinizi lezizleştirebilir. Biraz gergin bir hali de vardır. Çünkü tansiyon yükseltir. E sıkıntı.<br />
<b><br /></b>
<b><span style="font-size: large;">BİRA:</span></b> Hamallıktır. bu ilişkide biri hep taşıyıcıdır, bulaşıcılığı yoktur ama. Ne kadar atmaya çalışsa da etkileşim sürecinde ağırlığı hissedilir. Fıstıkları sever, çapkın. Yaz kış iyi gider. Dünya çapında yaygınlığı vardır. Bu ilişkide göbek en belirgin özelliktir. "Yalnıs kafamıs nası güsel" de ilişkiyi özetleyen bir cümledir.<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="font-size: large;">BOZA:</span></b> Mevsimlik ilişkidir. Alkollüdür. Yani bu ilişkinin olayı kışı geçirmektir. Üşüyen canlıların biraradalığını örnek verebilirim. Mesela civcivler. Civcivler yanaşması gibi. Bo'nun narasının vuruşu Za'nın narasının vuruşundan daha uzundur. Bu da kış aylarında sokaktaki adamın O'da çıkardığı buharın baca tütmesine benzemesindendir. Yoksa A'yı uzatırdı. Neyse ilişki kısa, kuşlar sıçıyor.<br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">SUCUK:</span> </b>Tarafların birinin etobur diğerinin otobur olduğu ve bir kılıfta oluşan ilişkidir. Etlerle kurumuş bitkiler yani baharatlar kılıfta bütünleşirler. Kaliteli ilişkidir ve ateşte pişme süreci daha kısadır. Kişiler fazla pişerse yanar. Kimse yanık ilişki istemez. Doğal yanmadan bahsetmiyoruz. Bir veganla zor tabi ülkemizde. Kokoreç diye bir gerçek var. Kıymayın efendiler.<br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">TARHANA:</span> </b>Omg. Kalabalık etkileşimler. Yoğurt, sebzeler, unlar munlar. İlk aşamada kabarırlar bunlar birbirlerine, sonra foşlatılır dış güçler tarafından. Dış güç der ki abartmayın çocuklar, kabartmayın. Bunlar beraber takıldıkları kaptan alınırlar ve kurumaları için bir yere serilirler. Çünkü çok ıslak kalırlarsa hasta olabilirler. Kuruduktan sonra da tozlaştırılırlar. Yani üremeleri tozlaşmayla olur. Tozu kaynayan suya salarız ve mmm. ommm. hmmm.<br />
Burada annemin tarhana kurutma sürecindeki sanatını paylaşacağım, yetenekli, eğlenceli kadın.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-TLQpwKU_Asll6HdiMc3bJfk4w-uuHxIl1ffWzv_cUp7gAemOdcdIA8fPXcXHminHfHviQ5t2TtzTIqsrgJy2UWRVzoy4yUS5CAjShr_Iwk7xiq9zycLGfY_AJlZSDMhgpOAHVRs-6xM/s1600/26233262_10156154653224756_4676758682546287597_o.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="780" data-original-width="1040" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-TLQpwKU_Asll6HdiMc3bJfk4w-uuHxIl1ffWzv_cUp7gAemOdcdIA8fPXcXHminHfHviQ5t2TtzTIqsrgJy2UWRVzoy4yUS5CAjShr_Iwk7xiq9zycLGfY_AJlZSDMhgpOAHVRs-6xM/s320/26233262_10156154653224756_4676758682546287597_o.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">ŞARAP:</span></b> Temkinli bir ilişki türüdür. Karşıdakini önce tadar hım hım yapar beğenirseniz devam edersiniz. İlahi bir yanı da vardır; cennette şelalesi var diyolla. Karadenizli bir ilişki modeli olduğunu düşünüyorum çünkü sevgili Cemal Süreya demiş ki;<br />
" Saat on ikiden sonra,<br />
Bütün içkiler,<br />
Şaraptır."<br />
<br />
Yani fermantasyon sürecinde şekerimizi yerler alkole çevirirler. Şeker gibi insanken kokarsınız mokarsınız tok tutarsınız. Her şeyin çok saçma olduğu 2018'e başbaş ve olacağı 2019'a hellö diyorum. Ho Ho Ho. Neden Ho? Çünkü O'nun buharı baca tütmesine benzer. Ha Ha Ha benzemez.</div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-68969916174041266812017-12-30T23:54:00.003+03:002017-12-31T00:27:55.118+03:002binon8<span style="text-align: justify;">Ayva çok olunca kış da çok olurmuş. Şimdi ayva çok. Yani ayvayı yedik. Bence 'Ayvayı Yemek' deyiminin en mantıklı açıklaması. Ama öyle değilmiş. Genel olarak mantık paydasında buluşmamız zor.</span><br />
<div style="text-align: justify;">
Neyse. Gereksiz ama aydınlatıcı bilgi olarak deyimin nereden geldiğini paylaşacağım:</div>
<div style="text-align: justify;">
Yıllaaaaar yıllaaaaar önce bir ailenin evine hırsız girmiş. O zaman asgari ücret 1603 TL değil tabi, insanlar fakir. Hırsız dönmüş dolaşmış çalacak bir şey bulamamış. Gitmiş dolabı açmış 2 ayva var. Birini oturmuş yemiş. İkinciyi de yesem mi yemesem mi diye düşünürken polisler gelmiş. Helal olsun çok hızlı gelmişler. Şimdi olsa 5 kg yiyebilir bir hırsız çünkü trafik çok yoğun. Neyse almışlar götürmüşler merkeze. Sonra hırsız mahkemeye çıkmış ve hakime suçsuz olduğunu, bir şey çalmadığını ve sadece bir ayva yediğini söylemiş. Hakim amca da demiş ki eğer ayvayı yemeseydin hırsızlığa teşebbüsten küçük bir ceza alırdın, ancak ayvayı yediğin için hırsızlık olayı gerçekleşmiş bulunmakta ve ona göre ceza alacaksın. Hırsız demiş ok, ayvayı yedik.. Rivayete göre olay buymuş yani, fena sayılmaz.</div>
<div style="text-align: justify;">
Ceza ve rehabilitasyon süreçleri çok önemli olmakla birlikte bir türlü gelişmiyor. Çok yavaş ilerlemeler var. Teknolojik ve endüstriyel değişimler olabiliyor. Köyden kente göçle birlikte kızılcık sopasının yerini vileda sopası alabiliyor. (Cümlede ürün yerleştirme bulunmaktadır.) Önemli olan hem suçlu hem güçlü olmamak.</div>
<div style="text-align: justify;">
Mesela Manuş Baba'nın "Eteği Belinde" şarkısının bestesi çalıntı olduğu haberlerine yaptığı açıklamayı ilk okuduğumda böyle düşünmüştüm, yani suçlu ve güçlü olma ihtimalini. Çünkü iki şarkıyı da dinledim ve evet çalmış dedim. Sonra kriptomnezi ihtimali üzerine okuma yapınca da netleşemedim. Sosyal bilimlerde kesin sonuçlara uzun bir süre asla varamayacağız</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheq8UlkFyEgxaSKyPUmX0KxvkLLtYTkVGoAw1iO8GOdk5eBF3YwlE0HQIqdGD5ELrxp__moJhrWJicMZn8rfpPKRNrmquSAjl4Xuo-0wH7PO1lxGuuxco-VQ_f9UzeNk7s9TWl-zJ3Fwk/s1600/Casey_Weldon_-_Waxed_-_Print.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1000" data-original-width="778" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheq8UlkFyEgxaSKyPUmX0KxvkLLtYTkVGoAw1iO8GOdk5eBF3YwlE0HQIqdGD5ELrxp__moJhrWJicMZn8rfpPKRNrmquSAjl4Xuo-0wH7PO1lxGuuxco-VQ_f9UzeNk7s9TWl-zJ3Fwk/s320/Casey_Weldon_-_Waxed_-_Print.jpg" width="248" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: xx-small;">Casey Weldon çizmiş.</span></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
Merhaba 18, 2018. Umarım reşit ve olgun bir yıl olur ve bu enerjini yayarsın. 18 Olup ipini koparan bir yıl olman kuvvetle muhtemel tabi. </div>
<div style="text-align: justify;">
Hayırlısı.</div>
<div style="text-align: justify;">
Aşağıda 2 kişi oralet içiyor. </div>
<div style="text-align: justify;">
Ve bu yazı sevgili Tansel için..<br />
<br /></div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-54106064460751167542016-10-09T00:11:00.000+03:002016-10-09T00:11:07.269+03:00Palamut Zamanı<div style="text-align: justify;">
Hey.</div>
<div style="text-align: justify;">
"Her nerede değilsem orada mutlu olacakmışım gibi gelir." demiş rahmetli Charles Baudelaire. Bir de aynı gün doğmuşuz. Tesadüf. 46'sında ölmüş. Deli yaş. İşim olmaz. (Öldürülmezsem tabi.) Şimdi bu cümle iç huzursuzluğun fena hali. Olduğu yerde hiç mutlu olmamış demek.Yazık.</div>
<div style="text-align: justify;">
Son zamanlarda, ülkenin de son hallerine binaen ( bu kelime de hep Binali'yi çağrıştırıyor.) herkes gitmekten bahsediyor. Neden? Huzursuzuz. Gidelim. Mi? Bilemedim. Kim nasıl mutluysa. </div>
<div style="text-align: justify;">
Geçenlerde iletiştiğim Suriyeli kadının benimle yaşıt ve torun sahibi olduğunu duyduğumda ABD böğrüme demokrasi getirdi demiştim. Duymuş muydun? Orada yoktun tabi. Neyse sonuçta benden 3 ay büyükmüş ve 20 yaş daha büyük gösteriyordu, aslında tam görünmüyordu da. Kim nasıl görmek isterse.</div>
<div style="text-align: justify;">
Daha fazla anlatamayacağım. Sanat iyi gelir. Bana en çok müzik mesela. Müzikten ölmek üzere olduğumu hissettiğimde "Allah hayırlı ölümler versin" duasının bununla bir ilgisi olduğunu düşünüyorum. Belki renkleri karıştırırsınız? Karışık renkleri seviyoruz. Çok renk olsun. LGBT olsun.</div>
<div style="text-align: justify;">
Git git nereye kadar? Biriktirdiklerimiz çok önemli. Pul koleksiyonu veya konser biletlerinden bahsetmiyorum. 5 Duyu organıyla olan birikimler. Yadsımak garip. Benim noktamdan garip. Ben burna karşı diyaframı iyotla dolduramayacaksam, o yaz da ölsün ben de. Veya ben boğaza paralel bisiklet süremeyeceksem, ya da ben vapurun pupasında cugara tüttüremeyeceksem, veya Galata kulesine bakıp gördüğüm en iyi adam diye iç geçiremeyeceksem, İstiklal'de Mardinli'den midye yiyemeyeceksem, Körfezi mi dolaşalım Topçular'dan mı binelim diye konu konuşulmayacaksa falan filan.. Bu konu da böyle uzayıp gider. Hep bi gitmeler işte.</div>
<div style="text-align: justify;">
Palamut zamanı.Onlar gelmişler. Kaçırmayın. Sevgiler.</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXeWzXZxj0ytRN1kXt7a4ZwzK549VZ37-VM69UEflBTez06vnIS9iFD3VyuK8W6G0BN0I7P3XKfHR35J8fgM3-XJe-RUXtFD8igOUqrzt7WFuvB2HS9_QvcQkmj3YE5mBA_Fv3L29ATnI/s1600/rainbow_fish_by_mallettepagano1-d505yuy.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXeWzXZxj0ytRN1kXt7a4ZwzK549VZ37-VM69UEflBTez06vnIS9iFD3VyuK8W6G0BN0I7P3XKfHR35J8fgM3-XJe-RUXtFD8igOUqrzt7WFuvB2HS9_QvcQkmj3YE5mBA_Fv3L29ATnI/s400/rainbow_fish_by_mallettepagano1-d505yuy.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
Palamutla ilgili en dibe not;<br />
Palamutun boyuna göre değişen adları;<br />Vonoz 12–16 cm <div>
Kestane palamudu 16–22 cm </div>
<div>
Çingene palamudu 22–28 cm </div>
<div>
Palamut 28–35 cm</div>
<div>
Zindandelen 35–40 cm </div>
<div>
Torik 40–45 cm </div>
<div>
Sivri 45–55 cm </div>
<div>
Altıparmak 55–65 cm </div>
<div>
Piçuta 65 cm ve üzeri</div>
<div>
<br /></div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-23210714523972544622015-06-10T11:30:00.000+03:002015-06-10T12:09:41.153+03:00MarmelatizM<div style="text-align: justify;">
Anneannemi oturmaya gittiği komşusu, eve dönmek için kalktığında kayısıya kadar geçirmiş. Kayısı ağacı. Müthiş bir an bence. </div>
<div style="text-align: justify;">
“Sonra beni kayısıya kadar geçirdi.” </div>
<div style="text-align: justify;">
Bu kızlar 75 civarı. Ağır çekimde yaşıyorlar. Sılovmooşın. Ama misafir geçirmeyi atlamıyorlar. Kayısıya kadar da olsa.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kapıya kadar geçirmek bizde nezakettir. Aktarımı yavaşlamış olabilir. Bu, bağlantıdan veya bellek yetersizliğinden kaynaklıdır bilemeyiz. Her şey mümkün. Sonuçta giden varsa geçirmeli. Ki var, olur. Geçirelim. Kapıya kadar. Totomuzu kaldıralım. Yoksa marmelat olur.</div>
<br />
<div style="text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFQs6IYDE7jTJ2387EpVcHuzLQS4cwKGaVJwvR0WAD1o_jRyhEySxJEf_dGUeNP5vB9Qurn2XqE1yRkrTTscA3e1GsErhoOm-xJtUv4Ro3uEKz7G_odYEJ5dZEW-7RAxXSERWxdVKTcxw/s1600/apricot-butt.jpg"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFQs6IYDE7jTJ2387EpVcHuzLQS4cwKGaVJwvR0WAD1o_jRyhEySxJEf_dGUeNP5vB9Qurn2XqE1yRkrTTscA3e1GsErhoOm-xJtUv4Ro3uEKz7G_odYEJ5dZEW-7RAxXSERWxdVKTcxw/s320/apricot-butt.jpg" /></a></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
Misafir önemli kültürümüzde. Türk misafirperverliği diye bir nam salmışız. Sorun şu ki en büyük misafirlik dünyadadır ve %çok Türk bunun farkında değildir. Tabi ki %çok İspanyol veya %çok Hint de bunun farkında olmayabilir ancak ben İstanbul’dan konuşuyorum çılgın faniler. Türk misafirperverliği gibi bir dünya misafirperverliği de var aslında. Doğanın bize sundukları inanılmaz. Annem der ki “Eve gelen birini, hiç olmazsa bardak su ikram etmeden evden uğurlamamalısın.” Böyle çok savaş başarılarım var benim. “Alaaaaşkına, annem kızar, bırakmam” falan diye. Neyse biz bir bardak su veririz, doğa şelale sunar bıdı bıdı.. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ama nasıl ki 3 günden sonra misafir olduğun evin ferdi sayılırsın, artık yavaştan mutfağa girmeler, çamaşır asmalar başlar.. işte dünya da bunu istiyor. Sonra da git istiyor. Çünkü misafirsin. Sen dünyaya gel, bi işin ucundan tut. Yararın mı dokunur, zararın mı? sonuç seni gelir bulur yine. Evren enerjini alır, yayar ve gitmeni bekler. Çünkü 3 günlük dünyadır. 3 Günden sonra bitkisel hayata girmeler, aklı asmalar başlar. Sonra da gitmen beklenir. Gitmezsen olay olur. Evrenin düzeni bellidir. Sana da belletir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
“Allah aklımızı almadan canımızı alsın” duası çok güzel. Herkes istemeyebilir tabi. Bu da bir seçim. Sonuçta kaybettiği canla aklını da yitiren çok kişi gördük yakın geçmişte. Umarım bir daha olmaz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Akılla can koalisyona gitse ne güzel olur. Ama ne olursa olsun hayat devrilecektir. Çünkü hiçbir şey sürekli değildir. Değişmeyen tek şey değişimdir. Vaaay kafalar değişik yine. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgiler Marmelat Hükümeti Vatandaşları!</div>
<div style="text-align: justify;">
Ezile ezile kazanacağız!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ekmeğimize marmelat sürdünüz. Şeker oranına zamanla bakacağız. Umarım şeker pancarı yerine yapay tatlandırıcılar içermiyordur. Mm.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
"Mazlum ol zalim olma! Üzülsen de üzen olma. Mahşerde hesap zordur, ezilsen de ezen olma."</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-53192792674622948762015-05-12T12:16:00.001+03:002015-05-12T12:16:19.997+03:00Y i TYani “<b>Yumurtadan İlişki Teorileri</b>”. Romantik. Mumları yakalım.<br />
<div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmByLjNxObC4jxLlY_-JY2owj2FgQVNN8igHb1GI1GbHjLQUBL4E1qDkkXFPHzsXhRmmjRMIGGSeH0dhtWdUkqDNSrqeDIE_4Gf-yzQJ1UfZfliaOgz9qJMQwT3ogJXqSuEA2d89SQejg/s1600/Egg-6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="192" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmByLjNxObC4jxLlY_-JY2owj2FgQVNN8igHb1GI1GbHjLQUBL4E1qDkkXFPHzsXhRmmjRMIGGSeH0dhtWdUkqDNSrqeDIE_4Gf-yzQJ1UfZfliaOgz9qJMQwT3ogJXqSuEA2d89SQejg/s320/Egg-6.jpg" width="320" /></a></div>
<div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Bu arada nasılsın? Nasıl oldun? Mevsim geçişi nasıldı? Alerjik durumlar yoktur umarım. Fısfıslar zararlı diyorlar. Bitki çayları iyi gelebilir. O değil de karpuz geliyor karpuzzz! Neyse kapatıyorum, öperim. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<b>Rafadan İlişki Modeli</b><br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
Taze bir ilişki türüdür. Aynı sularda çok yüzülmemiş, az muhabbet edilmiş. Belki de görücü tarzı. Kaynaştıktan sonraki 60. saniyede akşam ezanı okunmuş, ateş sönmüş ve eve dönülmüştür. Ancak bu ilişki yürümez gibi. Bi taraf cıvık afedersin. Hahahaha.</div>
<br />
<b>Omlet İlişki Modeli</b><br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
İç içe geçmiş ilişki durumudur. Sınırlar yoktur. Tek farkları bazen bulundukları noktanın ateşi alma açısından dolayı daha çok pişmesi veya pişmemesi durumudur. Birbirlerinin telefonlarını karıştıranlar, banka veya mail şifresini bilenler, aynı donu giyenler, aynı fırçayla diş fırçalayanlar (öğkk(hepsine)) bu grupta sayılabilir. Bazen farklılık olsun diye havalanır ters düz olurlar. Bu; ilişkinin daha iyi pişmesi için önemlidir. Misafirperverdirler. Mantar olsun, sucuk olsun, ıspanak da olur, kavurma da.. Patates ve peynir de.. Gelen giden çoktur.</div>
<br />
<b>Yumurtalı Ekmek İlişki Modeli</b><br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
Evlenip ailesine dayanmaktan bilemedin dayamaktan vazgeçmeyen tiplerin yaşadığı ilişki türüdür. Halbuki anne baba artık yaşlanmıştır yükü atmak ister, ekmek bayattır. Ancak bunlar karı koca bir olur aileyi sararlar ve kendileriyle ateşe atarlar. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Belki de ekmek çocuklardır. Çocuklarını sarmalayan ateşle direk temasını engelleyen bir korumacı tür de olabilir. Her şey olabilir.</div>
<br />
<b>Haşlanmış Yumurta İlişki Modeli</b><br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
Biraz serttir. Sınırlar bellidir. Ancak birliktelik de vardır. Temas. Sarışın kadın beyaz saçlı erkek tarafından kuşatılmıştır. Bir çeşit İbrahim Tatlıses ve vokali arası kapitalist ilişkiye benzetilebilir. Yumurta haşlanmıştan çok yaşlanmıştır. En büyük aktiviteleri tokuşmaktır. Kıran taraf kazansa da sonuç olarak ikisinin de kabuğu soyulacak ve afiyetle yenilecektir. </div>
<br />
<b>Sahanda Yumurta İlişki Modeli</b><br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
Aynı yağda kavrulmuş, aynı evin içinde farklı kafalarda yaşayan insanların bulunduğu ilişki türüdür. Özgürlükçüdür. Kimin sarısını kim patlatacak önemli değildir. Dip tutması sıklıkla görülen bir durumdur. Yani temelleri sağlamdır. Tuzlanmasının kokuşmakla bir ilgisi yoktur.</div>
<br />
<b>Menemen Model</b><br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
Olabilecek en karmaşık modeldir. Bir çeşit poligamidir. Banarak biter, tiridine. 3D’ne :P</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tirit yemek suyu demek. Bilmiyorsan söyleyeyim de. Bu yazından bir şey öğrenmedim, 4 dakikam boşa gitti falan deme. Neyse kapatıyorum, öperim. Böyle durumlarda da bir çeşit beyin yumurtlaması yaşıyorum sanırım. Oh sori. Davaynan vurdu.<br />
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMYv8cPC25VtDSQowEwfsZuXiqnuaTKZ37Go_sRrgWqzZMwaBv0S-yleFO_FmWA6itLKa2BoQ34SH4Rx5TFw1wnPbpb9bFZke3YJi6bEuqF1NFaUMg6xmV1KaSXUYhdkfauq6sktxjWmg/s1600/SOLO2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMYv8cPC25VtDSQowEwfsZuXiqnuaTKZ37Go_sRrgWqzZMwaBv0S-yleFO_FmWA6itLKa2BoQ34SH4Rx5TFw1wnPbpb9bFZke3YJi6bEuqF1NFaUMg6xmV1KaSXUYhdkfauq6sktxjWmg/s320/SOLO2.jpg" width="213" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
</div>
</div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-6881664843717241542015-04-21T21:22:00.000+03:002015-04-22T09:23:49.120+03:00O dö..Hoş geldiniz, kolonya?<br />
Kalkıyor musunuz? Kolonya.<br />
Ne kadar sağlıklı ve temiz milletiz. Canım milletiz. Oh milletiz. Mis milletiz. Millettik..<br />
Kolonya nerede?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpSGMXR2T3g2CVbt6H9q_aPLNOox7ukkIQMTi6i6wgJC9H4Tgze3GDYZoIoLc0FRsV1jJw0TxSveudF4iUgu2oyY0GTx1tnb9q9tnh6CaoR9k6nw5pB1DEwwV_mwjLVZI6x7kxvICo2C8/s1600/kolon.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpSGMXR2T3g2CVbt6H9q_aPLNOox7ukkIQMTi6i6wgJC9H4Tgze3GDYZoIoLc0FRsV1jJw0TxSveudF4iUgu2oyY0GTx1tnb9q9tnh6CaoR9k6nw5pB1DEwwV_mwjLVZI6x7kxvICo2C8/s1600/kolon.jpg" height="213" width="320" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Kolonya tutmak diye bir şey vardı. Artık yok. Başka bir şeyi tuttuk sanırım. Kolonyalı mendiller bile kolonyalı değil artık. Bazıları iğrenç, erkek tıraş losyonu kokuyor. Kebap yiyorsun, kolonyalı mendil sunuyorlar, tıraş sonrası hisse kavuşuyorsun. Afiyet de oluyor sıhhat de. Olaylar çok karışık çiko. </div>
<div style="text-align: justify;">
Eskiden küçük küçük kolonya dükkanları vardı. Bizim evin orada hala var bir tane. Hiç müşteri görmedim uzun zamandır. Kaldırımdan geçerken keskin bir tütün kolonyası kokusu geliyor. Bu da beni çocukluğumda tütün kolonyası bağımlısı olan doğulu komşularımızın evlerine götürüyor. Tütünle her türlü rahatlayan bir milletiz. Suyunu bile çıkarmışız. Tütün kolonyası üzerinde uyarı yazıları var mı acaba? </div>
<div style="text-align: justify;">
"Kapalı yerlerde tütün kolonyası yasaktır."</div>
<div style="text-align: justify;">
"18 Yaşını doldurmayanlara tütün kolonyası satışı yapılmaz."</div>
<div style="text-align: justify;">
Kolonya doldurma aletini tansiyon aletine benzetmem (pompası, ayarlama çarkı) ve eczanelerde demirbaş olması, sağlıkla büyük ilgisi olduğu hissine kavuşmamı sağlamıştır. O yüzden bu dükkanlardan hep işkillenirdim. Tezgahın ardında eğilmiş, elinde 50 Cc'lik enjektörle kocaman bir hemşire varmış gibi. Hemşire 1.97 ve kaslı memelerini oynatabiliyor. Bir gün tezgahın ardından çıkacak ve enjektördeki kolonyayı tüm vücudumuza sıkıp dezenfekte edecek ve bir daha hasta olmayacağız. Bunlar hep çocukluk uydurmalarım. </div>
<div style="text-align: justify;">
Bu uydurmalardan bayramlarda kurtuluyordum tabi. Bayramda şekerin, çikolatanın kankası olarak karşıma çıkıyordu kolonya. Bazen de babamın veya dedemin tıraş sonrası kaymaklarında. Bizde adettir tıraş olunmuş yanaktan öpülür. O zaman da arko kremin ve birinci derece yanağımın kankasıydı.</div>
<div style="text-align: justify;">
Kolonyayı 18. yüzyıl İtalyan beylerinden Giovanni Paolo de Feminist, Macar Kraliçesi Elizabeth için yapmış. Her başarılı erkeğin ardında bir kadın vardır. Kadınlar adamların yaratıcılıklarını tetikler. Ohh.. Bu cümleleri kurmasam çatlamazdım. Neyse içinde limon, bergamot ve portakal esansları varmış. Adını da "hayranlık uyandıran su" koymuş. Yani eau admirable. Köln'de üretime geçtiğinden "Köln suyu" da denirmiş. Yani "Eau de Cologne". Bağlantı oradan yani. Köln Tıp Fakültesi de bu kokuyu tıbbi ürün olarak onaylamış sonra ver elini Avrupa. Avrupa o dönemlerde hep kolonya kokmuş. Göz yaşartacak kadar. Biz de Köln'e Köln, cologne'ye kolonya demişiz. Bazen çok çılgınız. </div>
<div style="text-align: justify;">
Kolonyanın ortalama %93'ü etil alkol kalanı su ve esanstan oluşur. Ağzı kapalı ise de 5 yıl bozulmazmış. Asıl enteresanı verdiği ferahlama hissinin oluşması. Etil alkol uçucu ya hani, uçarken vücut ısımızı alıp uçuyormuş. Allahım nasıl romantik. Bence vücut ısılarımızın etil alkolle uçuşa geçmesine izin vermeliyiz. Madem uçamıyoruz. :P</div>
<div style="text-align: justify;">
Kolonya tarifi: 150 Ml etil alkolü 20 Ml su ile çalkalıyoruz.13 Ml limon esansı ekliyoruz ve tekrar karıştırıyoruz. Afiyet olsun. Aman! Güle güle sürün. </div>
<div style="text-align: justify;">
Son olarak etil metil farketmez demeyin. Etil alkol daha pahalı metil ucuzdur. Paranıza kıyın alın. Metil alkolün fazla kullanımı veya oral yolla alınması ölümlere yol açıyormuş. Yazdığıma göre denemedim. Saçmalamayın lütfen. Zengin de değilim. :D</div>
<div style="text-align: justify;">
Bilindik bir mağazada yıllaaaar yıllar önce deneyip sonra alırım kafasıyla geçiştirdiğim incir sütü kolonyasına selam olsun. Üretimden kaldırmışlar. Bir kaç marka çıkarmış ama ben o incir sütünü başka bir yerde koklamadım. Bizim yazlıktaki mor incirlerin kokusuydu o. Sabah kahvaltıdan önce babamın birkaç kaka yaparım umuduyla topladığı incirlerin kokusu. Tabi ki kara incir deniyor. Öyle ayrıntılarla uğraşacak vaktimiz yok. Böyle şeyleri ana renklerle çözüyoruz. </div>
<div style="text-align: justify;">
Son olarak mandalina kolonyası aldım. Bize gelin, tutarım. Sanırsınız Mersin'desiniz, Adana'dasınız. Güzel yani. Ama bazen de şiveps gibi. Sanki yapış yapışmışım gibi. Bazen de kış gibi. Zaten kış.<br />
Demem o ki kolonyayı bırakınca daha çok kirlenmiş olabilir miyiz?<br />
O santrali yapmayın.<br />
Kuyular asla ak değildir.<br />
Dibini görmeyen sevdiğini görmez.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaT4C7hWR72VlNpNjpneJ_Lrqw1BtZQ6aOxnAnDYT-FEoP_SvzlcjOcHH64dIpvoZGlqi9VAHQWaUJ8gXxytc9T8nD8vuNU0vpkBwYvkpMzVaAeLDwjwrk5AObHOcn_doNdBbPU5rzwzU/s1600/NoNukes.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiaT4C7hWR72VlNpNjpneJ_Lrqw1BtZQ6aOxnAnDYT-FEoP_SvzlcjOcHH64dIpvoZGlqi9VAHQWaUJ8gXxytc9T8nD8vuNU0vpkBwYvkpMzVaAeLDwjwrk5AObHOcn_doNdBbPU5rzwzU/s1600/NoNukes.jpg" height="320" width="226" /></a></div>
</div>
<ul style="background-color: white; color: #252525; font-family: sans-serif; font-size: 14px; line-height: 1.5em; list-style-image: url(data:image/svg+xml,%3C%3Fxml%20version%3D%221.0%22%20encoding%3D%22UTF-8%22%3F%3E%0A%3Csvg%20xmlns%3D%22http%3A%2F%2Fwww.w3.org%2F2000%2Fsvg%22%20version%3D%221.1%22%20width%3D%225%22%20height%3D%2213%22%3E%0A%3Ccircle%20cx%3D%222.5%22%20cy%3D%229.5%22%20r%3D%222.5%22%20fill%3D%22%2300528c%22%2F%3E%0A%3C%2Fsvg%3E%0A); margin: 0.3em 0px 0.5em 1.6em; padding: 0px;">
</ul>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-54848307059801457202015-04-09T12:27:00.000+03:002015-04-09T12:27:06.362+03:00Hay<div style="text-align: justify;">
Evet 31.</div>
<div style="text-align: justify;">
Argo esprilere hazırlıklı olmam gereken bir yaş. Hepsini kendim yapayım bitsin. Allah çektirmesin.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yaş Teorilerim:</div>
<div style="text-align: justify;">
- <b>3+1=4 </b>4/4'lük yaş olma ihtimali üzerine yoğunlaşabilirim. Olumlu düşünmek iyidir. Olduğu kadar olmadığı kader. 4/4'lük ritmi de severim. Buğday gibi ritim. Gitarımı uzatır mısın?</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- <b>3-1=2</b> İkilemem gereken bir yaş da olabilir. Ülke çok yaşanası değil zaten. Ama bu zamanın bu yaşıma gelmesi iyi. Güçlü kadın zamanları. Kalıp yaşanılası hale mi getirmeli, yoksa zaten şurada kaliteli yaşayacağım ortalama 20 yıl daha varken oksijen mi toplayayım? Tamam tamam kalıyorum. Gitmesi gerekenler gitsin. Keşke doğumgünü hediyem olsa. Gitse. Hep beraber kutlardık.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
- <b>3 ve 1. </b></div>
<div style="text-align: justify;">
3'ün 1'i yaşı olabilir. Yani iğrenç. Her olayın sonucunda avucumu yalayabilirim. Bu avuç yalama olayını da düşününce çok garip. Yalamaktan ortası aşınmış gibi. Belki Ademler, o zamanlarda hiç bir şey yok tabi, yalayıp durmuşlardır öyle oyulmuştur. Hey gidi Ademler. Sizi gidiler. Elma var mı?</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu 3'ün 1'inin, hareketi dışında, barış sembolüyle ilgisi var. Anlatmadan önce kendime bir pasta ısmarlıyorum. Bi saniye,</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhn9LfrwVqjPDFXh5dE_i_j6sO5zkLfzQSuQyXtD7cD-A91mnPLmTIyca2JQddH5cp_UPte8q9JOJhmM-LOoFHnGl535gu9bVLnSvoHopXoJg-n1DWpNWRSIs9L4rMUZ22R9k1CqkE6RoA/s1600/IMG_4529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhn9LfrwVqjPDFXh5dE_i_j6sO5zkLfzQSuQyXtD7cD-A91mnPLmTIyca2JQddH5cp_UPte8q9JOJhmM-LOoFHnGl535gu9bVLnSvoHopXoJg-n1DWpNWRSIs9L4rMUZ22R9k1CqkE6RoA/s1600/IMG_4529.JPG" height="320" width="240" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
Görüyorsunuz ki pasta çok güzel. İnternetten indirdim, beleş, kimbilir kim yaptı. Elleri çınlasın. Barış sembolü karşılıklı çizgilerden oluşuyor. 3 Tane ovalimsi duran çizginin karşısında 1 çizgi. İşte demişler ki siz o barışı zor bulursunuz çocuklar. Aha demişler. Eğer sembolü çevirirseniz bu bir çalı süpürgesine, bilemedin 3 dişli bir tırmığa benzer ve savaşları süpürebilirsiniz. Bunlar çok saçma şeyler.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Saçma olmayan ve bilmemiz gereken bir bilgi var ki o da sembolün nasıl oluştuğu. İnanılmaz. Tam da bu günler için. İhtiyacımız olan büyük şeyler. Öncelikle "Semafor" diye bir haberleşme sisteminden bahsedeceğim. Bu gemiler arası veya dağcılıkta bir iletişim sistemi. Konuşulamayan ancak karşındakini gördüğün zamanlarda kullanılırmış. 2 Elde küçük sarı kırmızı bayraklar var, kare. Onları ve bedeni kullanarak harf yapıyorlar. Ponpon kızların harf yapmasını düşünün işte. Ponpon amcalar yapıyor. </div>
<div style="text-align: justify;">
Grafiker Gerald Holtom İngilizce Nuclear Disarmament yani Nükleer silahsızlanma sözünün baş harflerinin semafor karşılığının birleşiminden oluşan bu sembolü yaratmış. Nükleer santral ülke sakinlerine karşı en büyük silahlanmadır. </div>
<div style="text-align: justify;">
Nükleer santrale hayır! Barış! Barış! Barış!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0kW2dxUNoQ0vk1ZUjgWE52dtBEqMezZIAnNBMWWqyO4qdF56TsJFPBYJlFAIJy2NYw9OkJuysbwlqSyc_-gvGa9PWKSqREumVc_g4fPTBhiiWx5UNnPlKOzIGC1z2shsLoI4sBeN348s/s1600/baris_BarisIsareti-e1413548059397-1024x381.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0kW2dxUNoQ0vk1ZUjgWE52dtBEqMezZIAnNBMWWqyO4qdF56TsJFPBYJlFAIJy2NYw9OkJuysbwlqSyc_-gvGa9PWKSqREumVc_g4fPTBhiiWx5UNnPlKOzIGC1z2shsLoI4sBeN348s/s1600/baris_BarisIsareti-e1413548059397-1024x381.jpg" height="119" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Neyse ki <b>31</b> Hatay'ın plakası ve bu yıl oraya gitmem gerekiyor. En güney. Muhteşem. Ülkemizin en kalabalık 13. şehriymiş. Resmen yaşımın tersi. Ohaa :D Dinlerin bahçesi bir de. Bu kadar din savaşı varken böyle bir yerden bahsetmem ne kadar da umutlandırıcı. Dinlerin barışıyla toplumlar barışır. Eticin gülsün dünya gülsün. Doğumgünüm ve perşembemiz mübarek olsun. Herkese benden karpuz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSjUXPEdXXMnZadsnZ8N_wPg-mfhC0xjPXP9ddeRcpeapTXEkprRvETyBj8dmnmgNgpCDELQclZStD-itrSf1Oogot8ZOXw5FHCh0uvELbkay1XIe3w6YmwraEznmsumMHx3UHhK0JO4g/s1600/peace-ep.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSjUXPEdXXMnZadsnZ8N_wPg-mfhC0xjPXP9ddeRcpeapTXEkprRvETyBj8dmnmgNgpCDELQclZStD-itrSf1Oogot8ZOXw5FHCh0uvELbkay1XIe3w6YmwraEznmsumMHx3UHhK0JO4g/s1600/peace-ep.jpg" height="320" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: xx-small;">Çılgın Yaşlar</span></div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-13052091580953195762015-03-27T11:01:00.001+02:002015-03-27T11:01:13.074+02:00Değ ☞☜İlhan Berk:<br />
"Bir insan isterse, size sesiyle sarılabilir."<br />
Zeynep Erdim:<br />
"Gelsin sarılsın."<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
Dokunmayla ilgili ülkemizde enteresan bir durum var.</div>
<div style="text-align: justify;">
Bazılarına dokunsak ağlayacak.</div>
<div style="text-align: justify;">
Bir kısmının abdesti kaçacak.</div>
<div style="text-align: justify;">
Çoğuna dokunursak 1000 yıl yaşayamayacağız ve kesin 1000 ah işiteceğiz.</div>
<div style="text-align: justify;">
Dişe dokunur çok konu var. Bunların kılına dokunmuyoruz. Farkında olanların gururuna dokunuyor, namusuna dokunuyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
Dokunulmazlığa sahip, varoluş değerinin dışında bir değere sahip olmayanlarla aynı zamana denk geldik. İdare ediyoruz. Değer bindirmiyoruz. Müsait bir yerde inseler.. </div>
<div style="text-align: justify;">
Dokunmatik cihazlar hissi basitleştirdi mi? Karar veremiyorum aslında. Hissederek bir şeyler yapmayı severim. Mesela yemek eldivenle falan yapılmamalı. Plastiğin temas ettiği besini yemektense birinin elinin değdiği yemeği tercih ederim. O nasıl bir hijyendir? Kanserojen hijyen.. Batının icatları, kelimeleri. Doğu zengin. Zenginlik manevidir. Doğuşta şükür vardır, batışta isyan.</div>
<div style="text-align: justify;">
Bu, telefon, bilgisayar olaylarında da böyle. Aracı yok gibi. Ekranı okşarsan telefon sana kendini açacaktır. Tam olarak böyle de değil. Cihaz fetişi gibi değil. </div>
<div style="text-align: justify;">
O sürekli şuursuz dokunuşlar bizi histen uzaklaştırdı mı? Belki de hissiz miydik? Mesela gözleri kapatıp elinize verilen bir meyve ya da sebzenin dokusundan tanımaya çalışma egzersizi, normalde, "bakan ve hissiz" olduğumuzu yüzümüze vurur. İşte bu noktada ,büyütürsek bakışı, sürekli temasta olduğunuz şeyleri ne kadar hissediyorsunuz? 3 Koltuğa dokunsanız hangisi size ait olan tanır mısınız? Aile bireylerinin yanaklarıyla, arkadaş yanaklarının ayrımını yapabilir misiniz? Gözümüzün yanında hislerimizi de kocaman açmalıyız.<br />
Bizler değmek yerine değnek tercih edilen bir zamandayız. Dürtmek değil dokunmak önemli.<br />
Ağaç ve taşın enerjisi çok güzel. Kaplumbağanın. Kedi patisinin. Suyun. Kadifenin. Sardunya yaprağının. Denizanasının. Kumun. Unun. Bir fotoğrafın. Saçın. Bebeğin. Annenin, babanın, kardeşlerin. Zamanın. Anın. Rüzgarın. Güneşin. Canın..</div>
<div style="text-align: justify;">
Güzel bir dokunuş etkisiyle oluşacak dalgalarda sörf yapacak bir çok insan vardır. Onlara bu fırsatı verin. </div>
<div style="text-align: justify;">
Merhaba ile, masaj ile, sevgi ile, soru ile..</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZpEWh_y65nzUHDyrKEzUUzNjH0IZoynsJv317uyj3h762lknJqp8hBaH4oaihX3BsuOrLpOTvyF0I-d7Ghu2t2vhY7NbSqKnlKMmLnM8YxsZjJza9IAT2GrPxV0NU0WQCfKmsrA15cPg/s1600/water-hand.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZpEWh_y65nzUHDyrKEzUUzNjH0IZoynsJv317uyj3h762lknJqp8hBaH4oaihX3BsuOrLpOTvyF0I-d7Ghu2t2vhY7NbSqKnlKMmLnM8YxsZjJza9IAT2GrPxV0NU0WQCfKmsrA15cPg/s1600/water-hand.gif" height="320" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Cumaya dokunun. Cumartesi sörf. Pazar size dokunur.<br />
İkinci Yenicilere dokunun. Hisleri çok güzel.<br />
<br />
Son olarak Dokunmayın Şabanıma.<br />
<div>
"İyi dans bilirim, kibar fakat çok sertim, o biçim ısrar ederim."<br />
<br /></div>
</div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-89402806271174358882015-03-05T11:49:00.001+02:002015-03-05T12:50:23.271+02:00O Filie OEğlenceli martlar.<br />
<div>
<br />
<div>
Bir kedi şarkısı ♪</div>
<div>
Avaz avaz bağırdım</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Mart mart mart diye</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Mart the rock, mart mart the rock! ♫ </div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Güneşle öpüşmelere başladığımıza göre nasıl günlere doğru gideceğimizi düşünmek beni çıldırtıyor. Gelsin %100 penye tişörtler, terlikler, d vitaminleri..</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tespit aydınlanması yaşadım. Özenle paylaşıyorum;</div>
</div>
</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yaş olayları her dönem insanların, çoğu şeyde olduğu gibi, mızmızlık ettikleri bir konudur. Bilinç gelene kadar sorun yoktur. 2 Der 5 gösterir, 4 dersin inanır, Allah 1'dir, hakkı 3 'tür, ayağının 6 otuzaltıdır.. Sonra olaylar başlar.. Aslında ağzımızda başlar, dudağımızda. Belki. Bilmiyorum. 10 Yıl aynı halaybaşına sahip olan yaşlarla anlatacağım:</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
10'lu & 30'lu, Yaşlar; </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAF2WWUZAfyOe0_kaKPRiGUN2YLOYERGEGQ7L6XCB29In5hJo5X2UU-330I24VuN4CbbWqM8da5ItIsUljHOxlC5Ott5R08TzAEnTwHTfdnXn6MdEMW-3OGQD9MUHj5sw147RcSVcInz0/s1600/o.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAF2WWUZAfyOe0_kaKPRiGUN2YLOYERGEGQ7L6XCB29In5hJo5X2UU-330I24VuN4CbbWqM8da5ItIsUljHOxlC5Ott5R08TzAEnTwHTfdnXn6MdEMW-3OGQD9MUHj5sw147RcSVcInz0/s1600/o.jpg" height="200" width="200" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Bu yaşlarda yaşımızı söylerken ağzımızın aldığı şekil bu. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
10'lularda Büyüme şokları, büyüyememe oflamaları. Ergenlik, ilkler.. Ooo sıkıntı.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
30'larda ise geç kalmışlıklar, erken yaşanmışlıklar, eksikler, hayatı anlamlandırma.. Ev, araba, sigorta.. Hayır doğa.. Oh ya da oy ünlemleri gelebilir. Geleceği varsa göreceği vardır..</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
20'li & 40'lı & 70'li & 80'li & 90'lı Yaşlar;</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYXXxB5dO0Hy0rIFFCODLoTva8aaOrz-icEUQzsxt-fgUnYHhvu3ESchfz70AiS-iidE-ldrjvYySt1z0gsG_zS-Ka9_WjsYBiioYz4pVGInErVSqXw9IgZcRGHufxaj-A7j0-MBD_YgA/s1600/y.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYXXxB5dO0Hy0rIFFCODLoTva8aaOrz-icEUQzsxt-fgUnYHhvu3ESchfz70AiS-iidE-ldrjvYySt1z0gsG_zS-Ka9_WjsYBiioYz4pVGInErVSqXw9IgZcRGHufxaj-A7j0-MBD_YgA/s1600/y.jpg" height="200" width="200" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Gördüğünüz üzere salak bir gülümseme var. İhi ihi gibi. Ya da "İnş cnm yea" der gibi. Böyle gevşek ya da gevrek mi işte neyse. Eğlenceli yaşlar o yüzden. Değişik kafaların yaşandığı. Mesela 20'ler en enerjik, çılgın zamanlardır. Delikanlılık dönemleri. 40 Yaş civarı ise hayatınıza giren durumları gülümseyerek karşılıyormuş havası vermeye çalışan bir mimik. Tamam gerçekten gülümsüyorsunuz, tamam tamam. 70, 80, 90'lar ise alzaymırın etkisiyle içilen pasifloraların rahatlamaları :D Ouu ben kimim? Orada ince bir tedirginlik olduğundan ağız tam açık değil. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
50'li Yaşlar;</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj13DcldhTzrki7deKFddIokjNzNGuNvIjGwrhPEPwLvP6JDSAs_ejSHmkpodhHvfbVskwUbUGloYXr5BGTA6a-x8CkJcxgxo6khE7lPAH7twbDKKlfiA1IOmxqBncULmpLP20RVEE8P_I/s1600/e.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj13DcldhTzrki7deKFddIokjNzNGuNvIjGwrhPEPwLvP6JDSAs_ejSHmkpodhHvfbVskwUbUGloYXr5BGTA6a-x8CkJcxgxo6khE7lPAH7twbDKKlfiA1IOmxqBncULmpLP20RVEE8P_I/s1600/e.jpg" height="200" width="200" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Eee ne var canım yarım asırlıksam? Hehehe ee. Toruna ninni söyleme dönemleri "ee bebeğim eee eee.." Bir çok şey kazanılmış ve başarılmış. En yüksek noktalardan biri sanırım. Manevi olarak. "Ehe torunu alıp yazlığa gitçez bis =) "</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
60'lı Yaşlar;</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOmNLzvwgOYhiT7zg43LF-8sDKacZ7tuYZLsZ2WUGNMGVGhnJPMaZ_Y1rgc-OL99KUSgoTJJFOZLd_vUQ-0vJgKYSEX3QKRBZ30S1KTkIJCHkJpge2YKsc_yjD-uM8BhN22BPG4l0bafo/s1600/a.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOmNLzvwgOYhiT7zg43LF-8sDKacZ7tuYZLsZ2WUGNMGVGhnJPMaZ_Y1rgc-OL99KUSgoTJJFOZLd_vUQ-0vJgKYSEX3QKRBZ30S1KTkIJCHkJpge2YKsc_yjD-uM8BhN22BPG4l0bafo/s1600/a.jpg" height="200" width="200" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Biraz şaşkın zamanlar. Algıların değiştiği, fiziksel&zihinsel yetilerin küçük küçük tatillere çıktığı zamanlar. Hayatındaki ölü sayısı artmaya başlamış.. Aa o da mı? Aaa. Aa.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Bunları uydurmak çok eğlenceliydi :P</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Uyduruk olmayan bir şey varsa o da en iyi selfiyi çekenin bir fil olabileceğidir.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Bunun konumuzla alakası yok.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
30'lardayım, oyh =)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSo-G33qaAkkRktskLjhG7DYhB2mgLvSvMSycBVMklOpuAvSlmi3001A53svDw6x312Fp9ZKxiOtxi0PWxMnmInunE6r5icpTCG0cJvmfnKokzqr0A9w847N24BBwV_czBIkVDZqKamQ4/s1600/13.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSo-G33qaAkkRktskLjhG7DYhB2mgLvSvMSycBVMklOpuAvSlmi3001A53svDw6x312Fp9ZKxiOtxi0PWxMnmInunE6r5icpTCG0cJvmfnKokzqr0A9w847N24BBwV_czBIkVDZqKamQ4/s1600/13.jpg" height="320" width="320" /></a></div>
</div>
</div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-43182925937459286922015-02-06T10:35:00.001+02:002015-02-06T10:35:27.072+02:00Mukus iki<div style="text-align: justify;">
Geçen aklıma "pışık" geldi. </div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Çok duygulandım.</div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Hani bir şey söylersiniz de karşınızdaki onaylamaz. İşte o anda işaret parmağıyla bir gözünün alt kapağından aşağı çekerek "bende o göz var mı?" anlamında "o göz"ü görmenizi sağlar. Bazılarında gerçekten vardır, bazıları ise blöf yapmıştır. Bu, eski bir analiz durumudur.</div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Sokak kültürünün, mahalle dilinin yok olması hüzünlendirici. Artık sümüklü bir çocuğa bile çok rastlamıyoruz. Tamam, millet olarak sümüklerimizi toplamamız güzel bir durum ancak o sokakta da sümük güzel görünüyordu. Şimdi site veya aveme çocuklarında hiç sümük gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü ebeveynleriyle takılıyorlar. E ebeveyn her şeyi hallediyor. Eskiden çocuk sokakta akranlarıyla takılırdı. Ve burnu akan çocuk, sümüğünü yese bile diğerlerinin umrunda olmazdı. Ergenliğe kadar sümük doğal bir dışavurumdu.<br />
Doğalgaza geçmediğimiz zamanlarda da kömürlük sonrası bronzlaşan sümükler olurdu.<br />
Duygulanmaca.<br />
Bir de sümüğünü yiyen çocuk akıllı olur derlermiş. Bu; çocuk kafayı yemeden önceki aşama şükrü olmalı. </div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Bebekler ağlarken sümükleri baloncuk oluşturduğunda onların uçma ihtimalini düşünürdüm. O balon büyüyor, büyüyor kocaman oluyor. İçi helyum dolu. Sonra bebek havalanıyor ve uçuyor. Tüm parkları gezdikten sonra hapşırıp evine düşüyor. Bunlar hep absürt.</div>
</div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9wrfi4gV5e_1afn6jMXsniwjuSWVrBQS872BGeV8wZybBF7Zwmx4Eoq_xEMT0l_Xqhv5Hz87fz1M8l_IGXbTn6V4UiZZKwBJ1cFIEFXwITRjVjQ64n9-oVrk4INmA0w4axRVgfo2g_1s/s1600/tumblr_lk4xtdmDhK1qd8u77o1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9wrfi4gV5e_1afn6jMXsniwjuSWVrBQS872BGeV8wZybBF7Zwmx4Eoq_xEMT0l_Xqhv5Hz87fz1M8l_IGXbTn6V4UiZZKwBJ1cFIEFXwITRjVjQ64n9-oVrk4INmA0w4axRVgfo2g_1s/s1600/tumblr_lk4xtdmDhK1qd8u77o1_500.gif" height="240" width="320" /></a></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Burun önemli. Çok iyi koku almak bazen iyi mi kötü mü bilemiyorum. Bazen zaten. Parfümden hiç hoşlanmıyorum. En itici ile en çekicinin aynı kokma ihtimali var sonuçta, yapay kokular. Ve kimse alerjisi olanları düşünmüyor. Birlikte yaşayabilmeye ters bir durum aslında. Bu, kalabalıklarda daha rahatsız edici olabiliyor. Apartmandan halı silkeleyenle, otobüse parfüm sıkarak binen arasında bir fark yok bence. Yapmayın lütfen. O değil de geçen incir sütlü kolonya kokladım. Mis. </div>
<div style="text-align: justify;">
Alerjisi olanları burnunun üzerindeki "alerji selamı"nın oluşturduğu çizgiden anlamak mümkünmüş. Alerjilililer (lililili) burunlarını sürekli ellerinin iç tarafıyla yukarı doğru iterlermiş. Bu hareket onları rahatlatırmış. Hareketin adı da "alerji selamı"ymış. "Aleyküm selam"ı da aynıymış. Böylelikle burnu yukarı ittire ittire üzerinde kıvrım sonucu oluşan çizgi kalıcı hale gelebilirmiş.<br />
Sümüğün %95'i suymuş. Su yüzdesi fazla olan şeylere ilgim var son 2 yazıdır.<br />
Oh sümük.<br />
Bu yazımı, yazlıktan sevgili arkadaşlarım Sümük 1, Sümük 3 ve Sümük 4'e armağan ediyorum.<br />
<br />
<br />
*Sümük 2 tabi ki benim. :D :P<br />
**Başlık uladı, kusura bakmayın. =)</div>
<div>
<br /></div>
</div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-3794054711452478872015-01-27T15:10:00.001+02:002015-01-28T07:49:22.752+02:00Akasya ♥ Zürafa<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Kız Akasya, oğlan Zürafa..</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Bir kış başlangıcı..</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Kış hediyesi boğazlı kazak istiyor Zürafa. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Akasya bu hediye işini gözünde büyütüyor. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Akasya bu hediye işini gözünde uzatıyor.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Ve ilk tartışmaları böyle oluyor..</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEADTTtWbVBT-9gq1tEsLJJjaGeEokf6xpemHl6nQ6FS676RCx-4ptoAGb9ulySrWhTcXElnP6VgLQSqJH-RwwQ6Ki7dKpOLA3ORnI_Gdt1gZoOf6ApnY4Pf9_TYJFRIcxxeKQVETYbTo/s1600/Screenshot_2015-01-27-10-18-46.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEADTTtWbVBT-9gq1tEsLJJjaGeEokf6xpemHl6nQ6FS676RCx-4ptoAGb9ulySrWhTcXElnP6VgLQSqJH-RwwQ6Ki7dKpOLA3ORnI_Gdt1gZoOf6ApnY4Pf9_TYJFRIcxxeKQVETYbTo/s1600/Screenshot_2015-01-27-10-18-46.PNG" height="400" width="350" /></a></div>
<br />
Zürafa kafası karışık biri. Algısı değişik. Tabiiyeti gereği akasya ağaçlarının yetiştiği bölgelerde yaşaması gerekirken o Akasya adlı cici kızın bölgesinde yaşamayı tercih etmiş..<br />
Akasya sükuneti seviyor.<br />
Zürafa'nın ses telleri yok değil, var ama çok narin,ipince. Sesi adeta pamuk şekerimsi.<br />
Ve uysal. Çok uysal. Bunlar Akasya'nın huzuru. Ve Zürafa'nın kalbi kocaman. Boynunun çok uzun olmasından dolayı başına kadar kan ulaşabilsin diye üretim aşamasında kalbi büyük tasarlanmış. Bu yüreği de etkilemiş demek. Günde 5-10 dakika uyuması da yeterli olduğundan tüm zamanını Akasya ile geçirebiliyor. Böylelikle çok güzel sohbetler edip birlikte eğleniyorlar.<br />
En sevdikleri oyun ise elma asansörü.<br />
Akasya Zürafa'nın adem elmasına oturuyor. Ve Zürafa yutkundukça çok hızlı yukarı aşağı hareket ediyor. Bunlar hep adrenalin.<br />
Birbirlerine o kadar alışmışlar ki, ikisi de gizli gizli kaybetme korkusu yaşıyorlar. Bir gün gideceğini bilirsen daha çok keyfine varırsın. Bir gün herkes gidecek. Değer bindirmeli.<br />
Akasya'nın kaybetme korkuları düşlerine yansıyor;<br />
Bir gece, 13 kişinin, kurbanda Zürafa'ya girdiğini görüyor. Boynu boyunca tam 13 bıçak dayanmış. Çığlıklarla uyanıyor. Keşke etin yenmeseydi diye düşünüyor. Ama düzen kurulmuş. Yapacak bir şey yok.<br />
Bir gün bir iskeleye oturup bu kaybetme korkusu konusunda konuşmaya karar veriyorlar. Yan yana oturup ufuk çizgisine bakıyorlar. Ve temastalar. (Ufuk çizgisinde yürüyebilirsen sarhoş değilsindir bu dünyada.)<br />
Aynı gezegende, aynı zamanda, aynı bölgede karşılaşma ve zaman geçirme şansına sahip olmalarına şükrediyorlar. Bu bir kazanç. Bir gün olabilecek kayıp diye adlandırdıkları şeyden çok daha önemli..<br />
Akasya iskelede ayağa kalkıyor, Zürafa'nın adem elmasına oturuyor ve yutkunmasını bekleyip en yukarıdayken bir öpücük konduruyor.. Oh romantik.<br />
<br />
<div style="text-align: right;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjlNp_eri7dDv-H-k8IgKdQiHGnM-PqSdFl8IlOv-ghEdlxmMdN6Wt0PuhfubvRe-Dp5yWsSgQGb-o0jJ3I20vOCGtLJhbclacltwR7KeZf65kcFvXtFrEf9KZynF2y5KWK1SEYxnyrMMc/s1600/giraffe.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjlNp_eri7dDv-H-k8IgKdQiHGnM-PqSdFl8IlOv-ghEdlxmMdN6Wt0PuhfubvRe-Dp5yWsSgQGb-o0jJ3I20vOCGtLJhbclacltwR7KeZf65kcFvXtFrEf9KZynF2y5KWK1SEYxnyrMMc/s1600/giraffe.gif" height="331" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: right;">
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: xx-small;">Bukowski "Tanrı zürafayı yarattığında sarhoştu." demiş. Ayıp.</span></div>
</div>
<div style="text-align: right;">
<br /></div>
</div>
</div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-71767613299754020072015-01-15T21:53:00.002+02:002015-01-15T21:53:56.175+02:00Enstrümantal BıdıbıdıHayy'dan gelen Hu'ya gider.<br />
Hayy=Hu=Allah<br />
DİNmeyen nameler ruhumuza s.çıyor.<br />
Biz yeşil olan lahanaya kara lahana, mor olan lahanaya kırmızı lahana demiş milletiz. Yani renkleri bile ayırmamışız da şimdi nereden çıktı bu ayrımcılıklar kasırgası?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhP-2gR05YIm5yZGp0KtNhQBEKIu2MvBrhmCTgLFm0VNtBD9heVvGG91lfGTySONxnN2fhVL1f83mKOQnbwxBeNBTWIm8eh5JIdNokfoGphKMNTSKWgpjdlz6wZL60HC6hUD4Oy1pkO3Io/s1600/rainbow-animated-drawing-colours.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhP-2gR05YIm5yZGp0KtNhQBEKIu2MvBrhmCTgLFm0VNtBD9heVvGG91lfGTySONxnN2fhVL1f83mKOQnbwxBeNBTWIm8eh5JIdNokfoGphKMNTSKWgpjdlz6wZL60HC6hUD4Oy1pkO3Io/s1600/rainbow-animated-drawing-colours.gif" height="320" width="320" /></a></div>
<br />
Herkes bir ses.. Bir enstrüman.. Sıkılanlar: üflemeli, öfkeliler: vurmalı, gidiciler: yaylı, hunililer telli, kuklalar: tuşlu..<br />
İyi bir şey söyle de yankılansın. İyi bir şey diyorum. Belki ülkemizin ekosu iyidir? Belki okyanusa yayılır? Belki birilerinin kulakları çınlar?<br />
İyi bir şey diyorum.<br />
Herkes kötü şeyler söylüyor. Herkes olumsuz eleştiriyor. Feza; bir şikayet kutusu. Boşlukta kötülükler var. Üfleyelim uzaklaşsınlar. Okuyup üfleyelim. Okuduğumuzu anlayalım. Nefes ciğerden gelir. Şifası kocamandır. Doğru nefesi alıp, doğru olanı vermeli. Nefesi KPSS sonucuna göre almıyoruz sonuçta. İyi olanı çek, kötü olanı üfle! Hoh! Buhar.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoe6cpbiMtl9ZJXEcY_K7T3EkVitABTa0N8R00XW6bIfczpBqp6MRYMmloggBMezlEErbmnfKecWvuyU6UAZWt3U8fSI0AFLRYmQbkWKX6Ncov3YS_N2-LzFGF5QPUUp-NGSD-fVw786w/s1600/deep-breath.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoe6cpbiMtl9ZJXEcY_K7T3EkVitABTa0N8R00XW6bIfczpBqp6MRYMmloggBMezlEErbmnfKecWvuyU6UAZWt3U8fSI0AFLRYmQbkWKX6Ncov3YS_N2-LzFGF5QPUUp-NGSD-fVw786w/s1600/deep-breath.jpg" height="320" width="251" /></a></div>
<br />
Çok seslilik güzel. Ahenk yakalamaya çalışmak gerekir çünkü. Sonra uyum süper. Bal akar.<br />
Şimdi kış, yine soğuk.<br />
Ben Zeynep'im.<br />
Cinayete ve cehalete karşıyım.<br />
Din halkların afyonu veya ayfonu, bilemiyorum. Ama uyuşan çok. Allah akıl fikir versin.<br />
<br />
Birkaç kat aşağıda Yaşar Kemal yatıyor.. Allah şifa versin. <br />
Demiş ki;<br />
"Dünya on binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir; her çiçeğin ayrı bir rengi ve kokusu vardır. Bir çiçeğin koparılması bir rengin, bir kokunun yok olmasıdır. Tek dile, tek renge kalmış bir dünya hapı yutmuştur.”<br />
<br />
<div>
İşte biz dünyaya çok su içirirsek ilacın etkisi yok olur. İdrarla atar bence. Ama çok su içirmek için de kaynakları kurutmamak gerekir ki bu da mesela MNG'nin Arhavi'den gitmesiyle başlayabilir. </div>
<div>
Dereler, beyinler özgürdür. Sen ne diyorsun?</div>
<div>
Gençlik gelecektir. Sen nereye dönüyorsun?</div>
<div>
Ne kadar dönersen dön.. </div>
<div>
<br />
Hıyarlı cumalar. Hıyarın %96'sı sudur. Hayırlısı.</div>
<div>
<br /></div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-79874326772842132752014-12-31T09:46:00.000+02:002014-12-31T09:46:42.477+02:00Kapa Kapa 2014 Kapa<div style="text-align: justify;">
2014 Dönem sonu bilançosu ya da nurialçosu.. Yılımıza hap atmışlar. Hatırlamasak daha iyi tabi. Ama unutursak kalbimiz kurusunlu bir ton toplumsal tramva yaşadık. Zor bir yıldı.<br />
Çift geçen yıllarda hep zorlanmışımdır nedense. Çift yıllar çifteli yıllardır benim için. Eşeklerle karşılaşırım daha çok. Şimdi 2015 geliyor. Tek yıl. Özellerle karşılaşma zamanları.<br />
Merhaba.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b><span style="font-size: large;">...Münir Özkul hala yaşıyor.</span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b><span style="font-size: large;">Ebru Gündeş'in çocuğunun psikolojisi bozulmadı.</span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b><span style="font-size: large;">Kadın cinayetleri ve işçi ölümleri tüm hızıyla artarak devam ediyor.</span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b><span style="font-size: large;">Cumhurbaşkanımızı seçtik, vergilerimizi düzenli ve abartılı ödeyerek ak saraya sağlıkla yerleştirdik. </span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b><span style="font-size: large;">Kış Uykusu filmi Altın Palmiye ödülünü aldı.</span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b><span style="font-size: large;">Kanser tedavisi bulunamadı.</span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b><span style="font-size: large;">İnternet yasakları oldu...</span> </b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Olaylar 2014. Hani böyle biriyle telefonda konuşursunuz da karşı tarafta bir durum olur. Sonra "telefonu kapatacağım" demek yerine;</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
"Kapa kapa, kapa ben arayacağım sonra, kapa sen kapa!" diye gereksiz 5 emir kelimesi kullanır. O sırada siz bir şey demezsiniz zaten. Kapansın istersiniz. Ama o uzatır. Hiç sevmem. Sonuçta herkeste kapatma tuşu var. Madem sen istiyorsun niye ben kapatıyorum?</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Sevmediğim hale bürüneceğim şimdi: "Kapa kapa 2014, daha da arama kapa." Ben kapatamıyorum. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
İlginç bir hikaye öğrendim. Çok başarılı buldum. Noel Baba ile ilgili. Arada eklediğim uydurmalarımla iftiharla anlatıyorum:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Noel Baba, Noel gecesi çocuklara hediye dağıtan bir dede olarak tanınır. Hastası çoktur. Ren geyikleriyle uçar ve bacalardan attığı hediyeler evlerdeki çamlara takılır veya dibine düşer. Bazen dam üstüne çul serer. Fakat aslında bir inanışa göre bu bir şaman kafası dumanıymış.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Vaktiyle Sibirya merkezde Şamanlar, yakın tepelerdeki çam ağaçlarının dibinde de <b>amanita muscaria</b> (sinek mantarı ya da gelin mantarı diye tabir ediyormuşuz) denilen mantarlar yaşarmış. Sevgili şamanlar aralık ayı sonlarına doğru tepelere, yanlarında bir hayvan ruhu olduğuna inanarak, mantar toplamaya çıkarlarmış. Mantarları toplar, halka dağıtırlarmış. O tepelerde en çok ren geyikleri olurmuş ve mantar onların da en sevdiği besinlerdenmiş. Bu mantar türü çam ağaçlarının dibinde bitermiş. İstenmeyen ottur belki çam için bilemeyiz. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<b>Amanita muscaria'</b>nın en önemli özelliği ise kafa yapmasıymış. 4-5 Saat süren halüsinasyonlara yol açabiliyormuş. Üzerine konan sineklere de etki edip bayılttığı ve öldürdüğü için biz sinek mantarı demişiz sanırım. Gelin mantarı da denmesini ise yine Nuri Alço'ya bağlayacağım. Haksız mıyım? Belki Nuri de bir çeşit mantar türüdür ki çok türediler. Neyse hikayeye dönüyorum hemen. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
İşte bu şamanlar mantarları halka dağıttıktan sonra, halk hep beraber mantarı tüketince obaaaa! Halk bir anda uçuşa geçiyormuş. Konum itibariyle en çok var olan ren geyiklerini ve amanita muscariayı uçuruyormuş zihninde de. Mantarın tipi de Noel Babanın esinlenildiği kaynakmış. Yani bu adamcağız da bir halüsinasyon ürünüymüş.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Bknz : resim : tam aşağıdaki :</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnz1YmpBTCPXTAcxRaCsvdTfbNpL-mCa9SGYZfISOwc-Ios8U61j5wAQwsYVZXnElpxAyaqQWnqBsKft_Y3RoNt4P7ZSteyixryB5ngZ0WQ46o1tryGwMH8A4uKvE1Zn9z3wcKJVQj5Mg/s1600/santaClausAmanita.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnz1YmpBTCPXTAcxRaCsvdTfbNpL-mCa9SGYZfISOwc-Ios8U61j5wAQwsYVZXnElpxAyaqQWnqBsKft_Y3RoNt4P7ZSteyixryB5ngZ0WQ46o1tryGwMH8A4uKvE1Zn9z3wcKJVQj5Mg/s1600/santaClausAmanita.jpg" height="267" width="320" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
İşte bu Noel dedenin hikayesi. Bence bu adam baba değil dede. Bir de göbek kısmı abartılarak dönüşmüş sanırım yoksa amanita muscaria filinta gibi. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
2+0+1+5=8 </div>
<div style="text-align: justify;">
8'İ toplumca hemen yatırıyoruz zaten. </div>
Hoop ∞ huzurlu yıl olsun.<br />
<div>
Memeler sağlıklı olsun. Kontrollerinizi unutmayın.</div>
<div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsQXaCgp6NrrQLV1UL52ZW8Ren3Wswv6f6XhAxbohUfKxG2Uze1dE3moO6NczJR6Fd02VkpKQBZq2Epg2Lv6NjSA_1dER_4UdcWivFPPJ0SU31WIRYkPrcdu3oHuJIGrZpC-xgbwQxLhE/s1600/zeyneptunjup.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsQXaCgp6NrrQLV1UL52ZW8Ren3Wswv6f6XhAxbohUfKxG2Uze1dE3moO6NczJR6Fd02VkpKQBZq2Epg2Lv6NjSA_1dER_4UdcWivFPPJ0SU31WIRYkPrcdu3oHuJIGrZpC-xgbwQxLhE/s1600/zeyneptunjup.JPG" height="400" width="323" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: x-large;">ヅ</span></div>
</div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-86848473429297682502014-12-03T10:55:00.001+02:002014-12-03T10:56:50.305+02:00mâni↔us<div>
<div style="text-align: justify;">
Engellilik sosyolojik bir kavramdır. </div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Beden bireyin mikro evidir. Ve herkesin en rahat ettiği yer evidir. Engel dışarıdandır.</div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
TDK engelli kavramını "<span style="color: #274e13;">Vücudunda eksik veya kusuru olan</span>" olarak açıklamış.</div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Tam vücut, kusursuz vücut nedir? </div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Modern zamanların, medyanın, bir çok iletişim kanalının kamuya yansıttığı '<span style="color: #274e13;">olması gereken dişil ve eril vücut tipleri</span>' mevcut. İşte insan bu beden standartlaşmasının, tektipliliğin doğruluğuna inanarak en ufak farklılıkta ötekileştirmeye gidiyor. </div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Yaşam 'vücudunda eksiği veya kusuru olmayanlar' için kurgulanmış ülkemizde. Kurgu hatasıyla tüm bireylerin sürece entegresi sağlanamıyor. Yaşam alanlarının çıkardığı engeller bireylere yükleniyor. Engelli olan kurgu değil birey oluyor.</div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Halbuki farklılıklar güzeldir, geliştirir. Farklı olanı tanımaya, anlamaya çalışmazsak beynimiz de tektip olur. Ayrımcılık beyinde bulaşıcı hastalık gibi loblara yayılır.. Loblar önemli. Bu kısım içerik olarak önemli.</div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Engel beyindedir. Beyninizi özgürleştirin. </div>
</div>
<div>
<div>
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLFR_B5NiibAydyXvpkVRvBlNOTEK3tWnmAYHITjPkcYQaDxnbxINits38ggJ3jV-LZRz8T6zKe4nQGh23_Hn5P034d3JopOF2FxVEcMuMnC8xUEkQ2IRmvXVKKpi90Oqctn7pJJH5eOo/s1600/XW2h6t5ZTFmtvuq1P-7gww+(1).jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLFR_B5NiibAydyXvpkVRvBlNOTEK3tWnmAYHITjPkcYQaDxnbxINits38ggJ3jV-LZRz8T6zKe4nQGh23_Hn5P034d3JopOF2FxVEcMuMnC8xUEkQ2IRmvXVKKpi90Oqctn7pJJH5eOo/s1600/XW2h6t5ZTFmtvuq1P-7gww+(1).jpeg" height="400" width="325" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: xx-small;">Alex Falco Chang çizmiş</span>.</div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: start;">
3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü..</div>
<div style="text-align: start;">
<div style="text-align: justify;">
Geçtiğimiz 3 Aralık'tan bu yana, engellerin kaldırılması adına yapılan düzenlemeler kutlu olsun!</div>
</div>
<div style="text-align: right;">
Farklı olun. Fark edin. Farkında olun.</div>
<div style="text-align: start;">
<br /></div>
</div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-34760764635005589832014-11-07T12:34:00.000+02:002014-11-07T12:45:45.458+02:00Güncek<div>
Servisler kaldırılacakmış.</div>
Metro, metrobüs, tramvay güzergahlarında oturanlar bu araçları kullanmak zorunda olacakmış.<br />
<div>
<br />
Trafiği rahatlatabilir. <br />
İşsizliği de arttırabilir.<br />
Tacizi de.<br />
<br />
Sabah saatlerinde zaten var olan aşırı yolcu yoğunluğuna, trafik yoğunluğuna sebep olan, her servisteki ortalama 20 kişi eklendiğinde, rahatlayan ancak birkaç fortçu olur. Çok uzun bir cümle, evet. Silmeyip kısalarla devam edeceğim.<br />
İstanbul insanlarının sabahları toplu taşımalara kendilerini taşıtmaları çok güç bir iş. Her yer o kadar yoğun ki! Servisle işine ulaşıp trafikte oyalananların -hiç olmazsa- arkası sağlam. <br />
<br />
Ülkemizde arka önemli.<br />
<br />
Şimdi bu bir sürü insana bir de servistekiler eklenince ne olacak? Nasıl binecekler? Nereye dayanacaklar? Kimler dayayacak?<br />
Tatlım bunları düşünmüyor musunuz?<br />
Düşünüyorlar. </div>
<div>
<br />
Diyecekler ki; <br />
“Heyy heyy bacım tacize uğramışsın bu senin sıkı kalçalarından kaynaklı! Bu senin dar kotundan kaynaklı! Geyikli taytının boynuzlarına takılmış adam! Ugglarının sıcaklığıyla mayışmış! Parfümün etkileyici kokuyormuş! Saçların elektriklenmeyle sakallarına sarılmış! Adam naapsın?”<br />
<br />
Diyecekler ki;<br />
“Heyy heyy bacım biz vaktiyle sizin arkanızdaydık. Biz dedik pembe metrobüs yapalım, yumuşak yumuşak gidersiniz. Siz ne yaptınızzz? İstemedinizzzz! O zaman yapacak bir şey yok!”<br />
<br />
Suçlu yine mağdur olacak. Kılıf önemli, minare ve çalan.. Bunlar önemli buralarda.<br />
Sonra pembe metrobüs gelecek. Sonra pembe yollar… Değişik renk ayrımcılıkları. Iyy.</div>
<div>
Peki servis şoförleri ne olacak? Çoluk çocukları? Muhtaç olmayan böyle bir işi tercih etmez sanırım bu cehennemde. Onlara da bulunacak işi tahmin ediyorum;<br />
“İttirici”<br />
“Sığdırıcı” <br />
“Sıkıştırmacı”</div>
<div>
"Tıkmacı"</div>
<div>
Yok yok. Bunlar çok kaba olur. Batıdan kelime eklemeli. Kesin şöyle derler;<br />
<br />
“Zip Görevlisi”<br />
<div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_xswXGeu8tK2x7kOcguZQRmIeHOLnpDhyphenhyphen_I0bPVsuvWgRQh6pzVEnP4VPvo8BXfRGTuqXRmN2SyE4B-N-bkhZwO8vmtvnQtWpqu9-cPrXgO6SXx921_uXVKxD-gBkf8IUDa0WjFU7eXo/s1600/full_subway_1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_xswXGeu8tK2x7kOcguZQRmIeHOLnpDhyphenhyphen_I0bPVsuvWgRQh6pzVEnP4VPvo8BXfRGTuqXRmN2SyE4B-N-bkhZwO8vmtvnQtWpqu9-cPrXgO6SXx921_uXVKxD-gBkf8IUDa0WjFU7eXo/s1600/full_subway_1.jpg" height="285" width="400" /></a></div>
<div>
<br />
Olaylar kahverengiye yol alıyor yine.<br />
<div>
<br />
<div style="text-align: center;">
Saray camlarından kaka yapıyorlar, şemsiyesiziz.</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRaKOaAd6dFOiCicBZSxlsURy49sD-zmHVnaIBR0bH_UlvfvXFDSRV3h9xdlwzolVJu66BC2DqmHvgrvhr66T_-DuyGWGCeOAdugfc-Ndiz5mLuyGS_MHTQ2stxvEHnTUHdLhuo_yP0r0/s1600/bad_pooping.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRaKOaAd6dFOiCicBZSxlsURy49sD-zmHVnaIBR0bH_UlvfvXFDSRV3h9xdlwzolVJu66BC2DqmHvgrvhr66T_-DuyGWGCeOAdugfc-Ndiz5mLuyGS_MHTQ2stxvEHnTUHdLhuo_yP0r0/s1600/bad_pooping.jpg" height="191" width="200" /></a></div>
</div>
</div>
</div>
</div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-86252474134024920262014-10-21T11:16:00.001+03:002014-10-22T09:46:31.892+03:00Haftanın İçiRüyamdaki balık süt banyosu yaparken öldü.<br />
Çünkü yaşlıydı.<br />
Eti bayatlamış.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMA8DKoHZnFz9naAlRQTXqesZ7w0xPx9DUl6IhWvdayPsdikIW3NGk8qRYrdeOdP41LnTsEePDX1WQLQnD84yCZsfp5jRJMLMaCoj4ZeFnA44sxsvkkgf25TEyKuFBS0PP-tKfeDpGSsk/s1600/Fish-And-Milk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMA8DKoHZnFz9naAlRQTXqesZ7w0xPx9DUl6IhWvdayPsdikIW3NGk8qRYrdeOdP41LnTsEePDX1WQLQnD84yCZsfp5jRJMLMaCoj4ZeFnA44sxsvkkgf25TEyKuFBS0PP-tKfeDpGSsk/s1600/Fish-And-Milk.jpg" height="236" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
Dünyanın sesi çok yüksek. Mars veya Venüs oklavayla vuracak. "Şşşt!" Sonra olaylar..<br />
<br />
Zor günlerden geçiyoruz. Temeller atıldığında demirin eksik olduğunu anlayan "bilmem kaç kişi" bulabilir misiniz?<br />
<br />
Demir eksikliği belirtilerini göstermeye başladık;<br />
<br />
<b>Yorgunluk ve enerji azlığı:</b> Totomuzu kaldırmıyoruz. En büyük hareketimiz "tıklamak".<br />
<br />
<b>Asabiyet:</b> Gerginiz. Aşırı şiddet, vahşet, felaket içeriyoruz.<br />
<br />
<b>Yiyecek dışı şeyleri yeme isteği:</b> Birbirimizi yiyoruz, başımızın etini yiyoruz, taşın kökünü, zıkkımın pekini yiyoruz. Terlik de yiyoruz. Çocuklar evde yorganları yiyor. (Bunlar hep ekonomi.)<br />
<br />
<b>Odaklanamama: </b>O kadar çok olay var ki, tek odaklanabildiğimiz "Kendi Kıraş".<br />
<br />
<b>Tırnaklarda kırılmalar:</b> Bu kadar tırmalarsak tabi.. KPSS, ÖSYS, LYS, ALES, abes. Trafik, HESler, savaşlar..<br />
<br />
<b>Unutkanlık:</b> Çernobil'i hatırlıyor musunuz? Soma'yı? Hatırlamıyorsanız ananızı alıp gidin afedersiniz. Yani kalbiniz kurumuş.<br />
<br />
<b>Kulak Çınlaması:</b> Uuu söven sevene. Sağ mı, sol mu?<br />
<br />
Bunlar gösterdiğimiz belirtiler. Şunlar da göstermediğimiz belirtileri;<br />
<br />
<b>Kabızlık:</b> Dünyaya çok güzel .ıçıyoruz. Kabul edelim.<br />
<br />
<b>Bağışıklık düşmesi:</b> Bağışıklığımız her duruma, koşula, lafa, söze artmış durumda. Değişik bir şey olduğunu bile farketmiyoruz bazen.<br />
<br />
<b>Saç dökülmesi:</b> Kelin merhemi var, kafasına göre paylaşıyor.<br />
<br />
<b>Kalitesiz uyku:</b> Çok güzel uyuyoruz? Uyumaktan omur aralıkları açılıp boy atanlar var. Yüksekten bakmayı seviyoruz tabi.<br />
<br />
Bu hafta içi de geçse değil mi? Haftaların içi geçik zaten. Çürümüş, kokuyor.<br />
<br />
Güneşli günler.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEja2HTCKiqm4Ww0Sq1APfQnjNOW16Tq5fpDrosKRqwlTZ4RO8DtMmZZHgo4b7nypotkRTrnGGnffEbRbSCyNBd0dCZRFcCNaMt3sKpQbaGPZN2CVB1Z2sIDEio_jj-nN4FdlrcCi-RbEJ8/s1600/Brian-Wildsmith-Illustration-Friday.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEja2HTCKiqm4Ww0Sq1APfQnjNOW16Tq5fpDrosKRqwlTZ4RO8DtMmZZHgo4b7nypotkRTrnGGnffEbRbSCyNBd0dCZRFcCNaMt3sKpQbaGPZN2CVB1Z2sIDEio_jj-nN4FdlrcCi-RbEJ8/s1600/Brian-Wildsmith-Illustration-Friday.jpg" height="320" width="400" /></a></div>
<span style="font-size: xx-small;"></span><br />
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: xx-small;">Brian Wildsmith çizmiş.</span></div>
<span style="font-size: xx-small;">
</span>ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-29405561407542445682014-10-02T11:48:00.003+03:002014-10-02T12:23:42.584+03:00Gassal Teyzeyle Gelen Aydınlanma Olayları ☼Bir gün yine yüreğim ağzımda..<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFquWsCIxIRzOq6WdkclhAOsmiuYOrU8y3FKJ63A9M4Yt_LyJ7hzRy95sDkeKFkmhd50JTVnG-yxLXQ41ty72xqy410G2L_t__84UvU23iwNkpvuzcO5GfyzmumnxnaWKd8oI6_FD_DYE/s1600/yag.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFquWsCIxIRzOq6WdkclhAOsmiuYOrU8y3FKJ63A9M4Yt_LyJ7hzRy95sDkeKFkmhd50JTVnG-yxLXQ41ty72xqy410G2L_t__84UvU23iwNkpvuzcO5GfyzmumnxnaWKd8oI6_FD_DYE/s1600/yag.JPG" height="320" width="286" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Değil tabiki. Soğukkanlıyım. Kansızım aslında. Anemi. Pekmez varsa yerim.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Üniversite son sınıfta, tez zamanı, sürekli "Duman" dinleyip anketlerden boğulduğum bir dönem vardır. Mühendislik fakültesinde yaptığım anketler, incik cincik sonuçları, SPSS.. Sayısal bilimcilerle sağlıksız iletişim.. Yorumlamalar, sinir bozucu sonuçları, kahve, duman, Duman..</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
İşte öyle sürekli birbirinin fotokopisi günlerde iç organlarımı kusma hissine kapılabiliyorum. Üşütürsem ağzıma böbreğim gelebiliyor, sıkıldıysam kalbim.. Bunlar tamamen somutun soyut hissedilmesi hali gibi. Neyse ne. Hiç bir iç organımı kusarak kaybetmedim çok şükür. Hepsi ağzıma geldi, geri yuttum. Yerim.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Kuzey cepheliler var. Soğuk insanlar. İçi sıcak değil ki seni ısıtsın. İşte elerken kuzey cepheyi yok ediyoruz. Güney cepheye bakanların balkonu dişleridir. Gülümser ısıtır. Sizin cepheniz hangisi diye 17 soruluk anket hazırlamadım tabi ki işim olmaz da az çok bir çıkarım yapabilirsiniz diye düşünüyorum. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Bunu ilk düşündüğümde bir gasilhanede babaanneme su tutuyordum. Gassal teyzemizin cephesi kuzeydi. Gassal ölü yıkayanlara deniyor. Gasil ölü yıkama işi. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Bizden 2 kişi istedi yardıma. Kıyafet verdi. Kuzenimle gittik. Amerikan filmlerinde bir pizzacıda işe başlamış gibiydik.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Sert bir şef : Gassal Teyze. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
2 Çırak : Kuzenim ve ben..</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
İş Tanımı : Babaannemin son banyosu.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Gassal teyze, böyle hani şefler "Hadi oyalanmayın!" deyip iş kıyafetlerini karnına doğru atar ve bir refleksle yakalamak zorundasındır ya, işte bize öyle yağmurluk tarzı bir şeyler attı. O anda acımızı falan unuttuk sanırım. Baya her şey organizeydi, ve bizim işi hemen kapmamız gerekiyordu. Bir kez yapacaksın ve iyi iş çıkarmalısın. Otoriter öğretmen Gassal Teyze.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
-Sen suyu tut!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
-Sen sabun ver!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
-Örtüyü açmıyoruuzz! Örtüyü çok açmıyoruzzz!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
-Suyu sıçratıyorsun!!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Gassal kadın soğuk ve karanlıktı. Güneş almamış.. Eğitim alsa iyi bir yönetici olabilirmiş aslında. Belki de cerrah olabilirdi. Ya da adli tıp uzmanı falan.. Belki de böyle kalıp biraz psikolojik destek alabilir. Kayıp yakınlarına nasıl biraz daha ılımlı yaklaşılır diye. Yaptığı iş de zor kabul ediyorum. İnsanları olduğu gibi kabullenerek böyle anlar yakalamaya da bayılıyorum. Bağlaç olan -de, -da 'yı da çok kullanıyorum. Şimdi farkettim, rahatsız oldum da (!) değiştiremeyeceğim. Bir sonraki yazımda bunun üzerine düşüneceğim. Pardon. Konu dağıldı.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Paylaşmam gereken çok önemli bir bilgi var bu konuyla ilgili :</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Dedeniz nineniz param yok diye size bayram harçlığı falan vermiyorsa, elinde olana o benim kefen param diyorsaaaaaa.. O günler geçti!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Belediye ölüm setine hiçbir ücret ödemeden sahip olabiliyorsunuz. Beleş kefen, sabun, sünger, pamuk, karanfil, gülsuyu, kına falan çıkıyor içinden.. O kadar güzel bir paket ki ölürsünüz!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Buradan babaannem ve diğer tüm ölülere rahmet diliyorum. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Ölüm bizdendir.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Kimileri için Söğütlüçeşme metrobüs durağıyken kimileri için Avcılar durağıdır. Nasıl yolculuk ettiğimiz çok önemlidir.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi77v_58lP-E_6ULUZFRoAEISWutZbEhIaBjzIzv6_0Y9lgcwBPpBhoK0l3kuxU6M9nhp_TWCqC4THF5I3T5e-dY2hKfl8sL73J9GnPVMIGdWVigG0jkVb_F2kopkvGhthzc70Iv3isZj4/s1600/sebep.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi77v_58lP-E_6ULUZFRoAEISWutZbEhIaBjzIzv6_0Y9lgcwBPpBhoK0l3kuxU6M9nhp_TWCqC4THF5I3T5e-dY2hKfl8sL73J9GnPVMIGdWVigG0jkVb_F2kopkvGhthzc70Iv3isZj4/s1600/sebep.jpg" height="225" width="320" /></a></div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4190263262108298813.post-81307089451404551862014-09-16T12:29:00.000+03:002014-09-16T12:29:14.812+03:00AbuhavA<span style="text-align: justify;">Çayın altını kapatırsın, bir bardak daha alayım derken soğumuştur ya.. Ne de çabuk soğumuştur. Pek de çabuk soğumuştur. Dumanı aldatır. İşte eylül öyle. Sanki güneşin altını kısmışlar da ısıtıyor gibi yapıyor. Pastırmacı.</span><br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Eylül Süryanice aylûl kelimesinden dönüşmüştür ki bu da üzüm anlamındadır. Eylül, üzüm ayı. Çocuğunun adını apple (elma) koyan Amerikalılara gülen çılgın Türkler çocuğuna üzüm adını veriyor haberleri yok. Üzülmeyin, cennetteki kapıdan bacadan daha iyi bir anlam bence. Meyve sağlıktır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Üzüm en fazla çeşidi olan ve sarılgan bir meyvedir. Şaraplık, sofralık, kurutmalık, pekmezlik durumları sözkonusudur. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Önemli olan mevsim geçişlerinde kendiniz için yapabildiğiniz sıcak şaraplardır. Elma, portakal, tarçın, karanfil, kısık ateş ve köpek öldüren birleşiminden oluşabilen hastalıklara karşı tekme atma etkisi olan bir içecektir kendisi. Arkadaş muhabbetlerini iyice ısıtır. Mmm. mm.</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpkVjmqzuBt4Kf_sshWcrgp-sb4Y7asyXgJeNSiGz0hY79Nlzv_T-4iWrwAFVdBo3IlPx-naLVNYX7DPP2FBQCcmVCTXv7DR32WsnxO060F_siWif5Yc5DdELGeYGg61HArNJ3PhLM7iQ/s1600/funny-grape-peeing-wine-ladder.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpkVjmqzuBt4Kf_sshWcrgp-sb4Y7asyXgJeNSiGz0hY79Nlzv_T-4iWrwAFVdBo3IlPx-naLVNYX7DPP2FBQCcmVCTXv7DR32WsnxO060F_siWif5Yc5DdELGeYGg61HArNJ3PhLM7iQ/s1600/funny-grape-peeing-wine-ladder.jpg" height="400" width="261" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Güz geldi.</div>
<div style="text-align: justify;">
Ruhuma dışkılayan mevsimler; güz ve kış..</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bizler de, yani sen de dahil, evrene dışkılıyoruz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
21 Eylül 2014'te Tarihi İklim Zirvesi var. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon (Erkek,70) çağırmış dünya liderlerini, New York'ta buluşacaklar. Bizimki de katılacakmış, bir sağlık sorunu çıkmazsa tabi. İklim değiştirici etkisi malum, umarım dünyaya olumlu el atar. </div>
<div style="text-align: justify;">
İnş cnm ya.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu yaşlı ve sıkıcı adamlar orada konuşurken, organik milyonlar olarak biz ne yapacağız diyorsun, farkındayım. Bizler tabi ki önümüzde bir pet şişe su, altımızda yumuşak döner koltuklarda takılmayacağız. Halkın iklim yürüyüşü olacak. Halk olmak ayrıcalıktır. Artık istese de olamayacak, çok ezik insan var. Neyse, 150 Ülkede 2200 eylem olacak. Asıl merkez New York. Orada duygu daha yoğun olacaktır tabi ancak biletler tükenmiş. Muavin koltuğu bile.. Neyse ki şehrimizde de yürüyüş var. Bu tarz yürüyüşlere kayıp kalori gözüyle de bakabilirsiniz. Katılın.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bizimki 20 Eylül ve 21 Eylülde tünelden, saat 17.00'de başlayacak. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bilgi için ; <a href="http://peoplesclimate.org/">http://peoplesclimate.org/</a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Daha fazla beton ve arabaya ne gerek var bilmiyorum ama katılacak tüm adamların bunlardan yana olduğunu da biliyorum.. </div>
<div style="text-align: justify;">
Kaos. Bu 125 dünya lideri beyin erozyonu geçirse de toprakları havalanıp yeşerse.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hep derim. Siz hiç takımyıldızlarının kaydığını gördünüz mü? Sürüden ayrılanlar kayar. Takım ruhu kaydırmaz. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir de roka yapraklarına soğan kokusunun sinmesi ne kadar romantiktir. Bunun olmadığı bir dünya düşünemiyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgiler Eylül, salkımın, salkımının taneleri bol olsun.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkLOUNT1Gwmq7VxQmlgEQo4Vs1Z_vDMiD4uY-uZRuoyg6cDL3h4FXzMxJOwxz9JFKQ9Qe8hTPIcgJBnIAsFSxrDMnhc_ugIaWEk4D1NY11DY_rzLPF-BMQpUDP7FrgNhzM7UGj5TYYYP4/s1600/72143.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkLOUNT1Gwmq7VxQmlgEQo4Vs1Z_vDMiD4uY-uZRuoyg6cDL3h4FXzMxJOwxz9JFKQ9Qe8hTPIcgJBnIAsFSxrDMnhc_ugIaWEk4D1NY11DY_rzLPF-BMQpUDP7FrgNhzM7UGj5TYYYP4/s1600/72143.jpg" height="179" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
ZeyneptunjupitErdimhttp://www.blogger.com/profile/07632794475189454236noreply@blogger.com0