29 Ekim 2013

T.C.

Cumhuriyetimizin 90. Yılı Kutlu olsun! Atatürk ilkeleriyle daha nice 90 yıllar devireceğiz!


Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun!




Cumhuriyetin Onuncu Yıl Nutku

Türk Milleti!

Kurtuluş Savaşı'na başladığımızın on beşinci yılındayız. Bugün Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır. Kutlu olsun!

Şu anda, büyük Türk milletinin bir ferdi olarak, bu kutlu güne kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.

Yurttaşlarım!

Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bundaki muvaffakiyeti, Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak, azimkârane yürümesine borçluyuz. Fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz; çünkü, daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.

Yurdumuzu, dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi, en geniş, refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bunun için, bizce zaman ölçüsü, geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle daha çok çalışacağız, daha az zamanda daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur.

Çünkü,Türk milletinin karakteri yüksektir; Türk milleti çalışkandır; Türk milleti zekidir. Çünkü, Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin, yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir. Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihî bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtrî zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini ve millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek millî ülkümüzdür. Türk milletine çok yakışan bu ülkü, onu, bütün beşeriyette, hakikî huzurun temini yolunda, kendine düşen medenî vazifeyi yapmakta muvaffak kılacaktır.

Büyük Türk milleti!

On beş yıldan beri, giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vadeden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiç birinde milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki, millî ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu, bütün medenî âlem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır. Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfı ve büyük medenî kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile, atinin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır.

Türk milleti!

Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.

Ne mutlu Türk'üm diyene! 


Mustafa Kemal Atatürk

Ankara, 29 Ekim 1933

18 Ekim 2013


7 Ekim 2013

CAN

Sanırım 2003'tü.. 10 Yıl geçmiş..
Üniversitede ilk yılım.. Ağabeyimin 2. yılı.. Aynı tren güzergahında, Anadolu'nun farklı şehirlerinde okuyoruz.. Can'la o zaman tanışmıştık. Sakin ve tok ses tonu, turuncu meçli sakalları, uzun ve gür saçları, neredeyse görmesini engelleyen kirpikleri..

Hayatı pedallıyordu.. Ağabeyimle ilk aldıkları bisiklet babaannemin, sur içindeki cumbalı eski İstanbul evlerinden biri olan evinden, tinerciler tarafından çalınmıştı.. Hiç kızdığını ve küstüğünü görmedim. Sanırım her duruma uygun çok kaliteli bir türküsü vardı.

25.06.2005'te telefonuma Can'dan bir mesaj geldi..
"Kazım onurlu bir insan ve büyük bir devrimciydi.......Sevgili Kazım, gitarın burada kalmış, haydi gel, al onu!"

07.10.2013 10 Yıl olmuş.. Yine boktan bir pazartesi..
Şimdi ben yazıyorum, Kazım'ı dinliyorum.. Can gitmiş..
"Can onurlu bir insan ve büyük bir devrimciydi... Sevgili Can, bisikletin burada kalmış, haydi gel, al onu!"

En hümanist dost.. Gittiysen vardır bildiğin.. Ben winston light gördükçe sana gülümseyeceğim, senin için bir fırt çekeceğim.. Gitarımı alıp bir kumsala gideceğim.. Kazım türküleri söyleyip, kansere küfredeceğim..



Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve Perşembe Akşamı Bisikletçileri'ne sabır ve baş sağlığı diliyorum.. İyi ki gelmişsin..

3 Ekim 2013

CP

Cerebral Palsy  beyin felci anlamına gelmektedir, Doğum öncesinde, doğum esnasında veya doğum sonrasında oluşan nörolojik hasarlardır. Cp'li çocuklarda eğitim eksikliği, sosyal hayata dahil olamama, duyma ya da konuşma problemlerinde tedavi görememelerinden kaynaklı entegrasyon problemi söz konusu olabilir. Sadece %35'inde zeka problemleri bulunmaktadır. Cp'li bireylerde beynin görmüş olduğu hasar kalıcıdır ve ilerlemez. Tedaviyle daha iyileştirilebilir. Beynin idaresinde bulunan uzuvlar ise gelişim ve tedaviye bağlı değişimler gösterir. Cp'li çocuklara tanı konulduktan hemen sonra tedaviye başlanmalıdır. Bireyin yaşamını sürdürebilmesi ve becerilerinin gelişimi için eğitim çok önemlidir. Fizyoterapi, konuşma ve dil terapisi, uğraşı terapisi önemli etkilere sahiptir, tedavi süreklidir.
"2 Ekim Dünya Cp Günü" Cp ile yaşayan bireyler ve ailelerinin dünyalarını değiştirebilmek için yapılan küresel yenilik projesidir. 31 Ekim 2013'e kadar web sitesinde Türkçe, İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Çince ve Almanca olarak bir videoyla fikrinizi paylaşabilirsiniz. Aldığınız oylar sonucunda da çeşitli ödüller var.. İşe yarama hissi en büyük ödül bence.

Allah akıl fikir versin diyorum..

http://en.worldcpday.org/