21 Nisan 2015

O dö..

Hoş geldiniz, kolonya?
Kalkıyor musunuz? Kolonya.
Ne kadar sağlıklı ve temiz milletiz. Canım milletiz. Oh milletiz. Mis milletiz. Millettik..
Kolonya nerede?

Kolonya tutmak diye bir şey vardı. Artık yok. Başka bir şeyi tuttuk sanırım. Kolonyalı mendiller bile kolonyalı değil artık. Bazıları iğrenç, erkek tıraş losyonu kokuyor. Kebap yiyorsun, kolonyalı mendil sunuyorlar, tıraş sonrası hisse kavuşuyorsun. Afiyet de oluyor sıhhat de. Olaylar çok karışık çiko.
Eskiden küçük küçük kolonya dükkanları vardı. Bizim evin orada hala var bir tane. Hiç müşteri görmedim uzun zamandır. Kaldırımdan geçerken keskin bir tütün kolonyası kokusu geliyor. Bu da beni çocukluğumda tütün kolonyası bağımlısı olan doğulu komşularımızın evlerine götürüyor. Tütünle her türlü rahatlayan bir milletiz. Suyunu bile çıkarmışız. Tütün kolonyası üzerinde uyarı yazıları var mı acaba?
"Kapalı yerlerde tütün kolonyası yasaktır."
"18 Yaşını doldurmayanlara tütün kolonyası satışı yapılmaz."
Kolonya doldurma aletini tansiyon aletine benzetmem (pompası, ayarlama çarkı) ve eczanelerde demirbaş olması, sağlıkla büyük ilgisi olduğu hissine kavuşmamı sağlamıştır. O yüzden bu dükkanlardan hep işkillenirdim. Tezgahın ardında eğilmiş, elinde 50 Cc'lik enjektörle kocaman bir hemşire varmış gibi. Hemşire 1.97 ve kaslı memelerini oynatabiliyor. Bir gün tezgahın ardından çıkacak ve enjektördeki kolonyayı tüm vücudumuza sıkıp dezenfekte edecek ve bir daha hasta olmayacağız. Bunlar hep çocukluk uydurmalarım.
Bu uydurmalardan bayramlarda kurtuluyordum tabi. Bayramda şekerin, çikolatanın kankası olarak karşıma çıkıyordu kolonya. Bazen de babamın veya dedemin tıraş sonrası kaymaklarında. Bizde adettir tıraş olunmuş yanaktan öpülür. O zaman da arko kremin ve birinci derece yanağımın kankasıydı.
Kolonyayı 18. yüzyıl İtalyan beylerinden Giovanni Paolo de Feminist, Macar Kraliçesi Elizabeth için yapmış. Her başarılı erkeğin ardında bir kadın vardır. Kadınlar adamların yaratıcılıklarını tetikler. Ohh.. Bu cümleleri kurmasam çatlamazdım. Neyse içinde limon, bergamot ve portakal esansları varmış. Adını da "hayranlık uyandıran su" koymuş. Yani eau admirable. Köln'de üretime geçtiğinden "Köln suyu" da denirmiş. Yani "Eau de Cologne". Bağlantı oradan yani. Köln Tıp Fakültesi de bu kokuyu tıbbi ürün olarak onaylamış sonra ver elini Avrupa. Avrupa o dönemlerde hep kolonya kokmuş. Göz yaşartacak kadar. Biz de Köln'e Köln, cologne'ye kolonya demişiz. Bazen çok çılgınız.
Kolonyanın ortalama %93'ü etil alkol kalanı su ve esanstan oluşur. Ağzı kapalı ise de 5 yıl bozulmazmış. Asıl enteresanı verdiği ferahlama hissinin oluşması. Etil alkol uçucu ya hani, uçarken vücut ısımızı alıp uçuyormuş. Allahım nasıl romantik. Bence vücut ısılarımızın etil alkolle uçuşa geçmesine izin vermeliyiz. Madem uçamıyoruz. :P
Kolonya tarifi: 150 Ml etil alkolü 20 Ml su ile çalkalıyoruz.13 Ml limon esansı ekliyoruz ve tekrar karıştırıyoruz. Afiyet olsun. Aman! Güle güle sürün.
Son olarak etil metil farketmez demeyin. Etil alkol daha pahalı metil ucuzdur. Paranıza kıyın alın. Metil alkolün fazla kullanımı veya oral yolla alınması ölümlere yol açıyormuş. Yazdığıma göre denemedim. Saçmalamayın lütfen. Zengin de değilim. :D
Bilindik bir mağazada yıllaaaar yıllar önce deneyip sonra alırım kafasıyla geçiştirdiğim incir sütü kolonyasına selam olsun. Üretimden kaldırmışlar. Bir kaç marka çıkarmış ama ben o incir sütünü başka bir yerde koklamadım. Bizim yazlıktaki mor incirlerin kokusuydu o. Sabah kahvaltıdan önce babamın birkaç kaka yaparım umuduyla topladığı incirlerin kokusu. Tabi ki kara incir deniyor. Öyle ayrıntılarla uğraşacak vaktimiz yok. Böyle şeyleri ana renklerle çözüyoruz. 
Son olarak mandalina kolonyası aldım. Bize gelin, tutarım. Sanırsınız Mersin'desiniz, Adana'dasınız. Güzel yani. Ama bazen de şiveps gibi. Sanki yapış yapışmışım gibi. Bazen de kış gibi. Zaten kış.
Demem o ki kolonyayı bırakınca daha çok kirlenmiş olabilir miyiz?
O santrali yapmayın.
Kuyular asla ak değildir.
Dibini görmeyen sevdiğini görmez.

9 Nisan 2015

Hay

Evet 31.
Argo esprilere hazırlıklı olmam gereken bir yaş. Hepsini kendim yapayım bitsin. Allah çektirmesin.

Yaş Teorilerim:
- 3+1=4 4/4'lük yaş olma ihtimali üzerine yoğunlaşabilirim. Olumlu düşünmek iyidir. Olduğu kadar olmadığı kader. 4/4'lük ritmi de severim. Buğday gibi ritim. Gitarımı uzatır mısın?

- 3-1=2 İkilemem gereken bir yaş da olabilir. Ülke çok yaşanası değil zaten. Ama bu zamanın bu yaşıma gelmesi iyi. Güçlü kadın zamanları. Kalıp yaşanılası hale mi getirmeli, yoksa zaten şurada kaliteli yaşayacağım ortalama 20 yıl daha varken oksijen mi toplayayım? Tamam tamam kalıyorum. Gitmesi gerekenler gitsin. Keşke doğumgünü hediyem olsa. Gitse. Hep beraber kutlardık.

- 3 ve 1. 
3'ün 1'i yaşı olabilir. Yani iğrenç. Her olayın sonucunda avucumu yalayabilirim. Bu avuç yalama olayını da düşününce çok garip. Yalamaktan ortası aşınmış gibi. Belki Ademler, o zamanlarda hiç bir şey yok tabi, yalayıp durmuşlardır öyle oyulmuştur. Hey gidi Ademler. Sizi gidiler. Elma var mı?

Bu 3'ün 1'inin, hareketi dışında, barış sembolüyle ilgisi var. Anlatmadan önce kendime bir pasta ısmarlıyorum. Bi saniye,


Görüyorsunuz ki pasta çok güzel. İnternetten indirdim, beleş, kimbilir kim yaptı. Elleri çınlasın. Barış sembolü karşılıklı çizgilerden oluşuyor. 3 Tane ovalimsi duran çizginin karşısında 1 çizgi. İşte demişler ki siz o barışı zor bulursunuz çocuklar. Aha demişler. Eğer sembolü çevirirseniz bu bir çalı süpürgesine, bilemedin 3 dişli bir tırmığa benzer ve savaşları süpürebilirsiniz. Bunlar çok saçma şeyler.

Saçma olmayan ve bilmemiz gereken bir bilgi var ki o da sembolün nasıl oluştuğu. İnanılmaz. Tam da bu günler için. İhtiyacımız olan büyük şeyler. Öncelikle "Semafor" diye bir haberleşme sisteminden bahsedeceğim. Bu gemiler arası veya dağcılıkta bir iletişim sistemi. Konuşulamayan ancak karşındakini gördüğün zamanlarda kullanılırmış. 2 Elde küçük sarı kırmızı bayraklar var, kare. Onları ve bedeni kullanarak harf yapıyorlar. Ponpon kızların harf yapmasını düşünün işte. Ponpon amcalar yapıyor. 
Grafiker Gerald Holtom İngilizce Nuclear Disarmament yani Nükleer silahsızlanma sözünün baş harflerinin semafor karşılığının birleşiminden oluşan bu sembolü yaratmış. Nükleer santral ülke sakinlerine karşı en büyük silahlanmadır. 
Nükleer santrale hayır! Barış! Barış! Barış!


Neyse ki 31 Hatay'ın plakası ve bu yıl oraya gitmem gerekiyor. En güney. Muhteşem. Ülkemizin en kalabalık 13. şehriymiş. Resmen yaşımın tersi. Ohaa :D Dinlerin bahçesi bir de. Bu kadar din savaşı varken böyle bir yerden bahsetmem ne kadar da umutlandırıcı. Dinlerin barışıyla toplumlar barışır. Eticin gülsün dünya gülsün. Doğumgünüm ve perşembemiz mübarek olsun. Herkese benden karpuz.

Çılgın Yaşlar