24 Nisan 2014

Ortaya Barışık

Nisan çok güzel =) Baharlar, başlangıçlar, ısınmalar, şifalı yağmurlar.. En sevdiğim ay seçtim. 4. Ay yani 4/4'lük.. Ki 4/4'lük ritim de candır.

"Nisan sözcüğünün, Farsça (nisan), Süryanice (nisanna), Sümerce (nisag = ilk meyveler), Akadca (nisānu) ve İbranice(nîsān) sözcüklerinden alındığı söylenebilir. Nisan adının İngilizcesi olan April sözcüğünün Latince aprilis'den geldiği rivayet olunur. Klasik etimolojiye göre, Latince aperire (açmak); ağaçların çiçek açmaya başladığı mevsimi ima eder. Aynı tez, modern Yunancada ilkbahar anlamına gelen ἁνοιξις (açmak) ile de destek bulmaktadır."* 30 Yılda ancak karar verebildim, evet. Ama çok güzel. Meyveleri ve açıklığı severim. Hiçbir şey kapalı kalmayacak! Olumlu geçiş olması da kabullenebilir.

Geçişleri pek sevmem. Mevsim geçişleri mesela.. Mevsim geçerken, geçirir de. Bünyeler titrer..

Geçişleri hiç sevmem.Bu taraftan o tarafa, yazdan kışa, hormonal, Avrupa’dan Anadolu’ya.. OGS, HGS.. Yol paralı olur mu yahu? Dünyalılar çok ilginç. Geçişmekte olan ülkeler..

Kültürel geçişler var bir de.. Her nesil bir sonrakine %78.9** civarı bırakıyor. Yeni nesil eklemeler yapıyor dönüştürüyor ve bir sonrakine farklı bir şey kalıyor.. Kültür dinamizmi. Değişmeyen tek şey değişimdir demiş Herakleitos, saygılar.

Birazcık geri gidip sofra kültürümüze baktığımızda ortadaki bir kaptan yemek yenilen zamanlardan, herkese 1 tabak, 1 kaşık, 1 çatal düştüğü zamanlara geçilmiş.. Şimdi ise servis tabağı, çorba kasesi, yemek tabağı, tatlı tabağı, birkaç adet farklı büyüklükte çatal, kaşık, bıçak.. Birkaç bardak..

Facebook tek çanaktan, ortadan yemek yenilen dönem gibiydi. Yazılarımızı, fotoğraflarımızı, nerede olduğumuzu hep oradan paylaşırdık.. Sonra “85 parça yemek takımı” dönemine girdik.. Fotoğraflar instagramda, özlü sözlerimizi twitterda, nerede olduğumuzu foursquareda, belki daha özel paylaşımlarımızı facebookta yapar olduk.. Yemek türü arttıkça tabağı arttı.. Olayları anladın mı Melis?***

Tek çanak dönemini geçtiğimiz iyi olmuş. Ortadan yenilecek tek şey menemendir. Facebook tekelciliği çok az sürdü yalnız.. Bölücü kuvvetler hızla geldiler. Mesela ben twitterda erdimzeynep'ken instagramda zeyneperdim'im.. 

Bizler, komşuya götürdüğümüz yiyeceklerin üzerini peçeteyle örtüp götüren bir milletken, yediğini içtiğini tüm ayrıntısıyla sosyal medyada paylaşır hale gelen bir millet olduk. Hem de yüksek çözünürlükte fotoğraflarla.. Elalem ne der? Annen sormaz mı? Annen kızmaz mı? Rüzgarın peçeteyi uçurduğundaki gerginliği "fotoğrafı paylaş" derken yaşamaz mısın?

“Yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat.” demiş Evliya Çelebi. Buradaki görsellik yemek fotoğrafçılığı ile ilgili değildir..

“Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” demiş Hz. Muhammed de. Burada bir paylaşımdan söz edilmektedir. “Sosyal medyada paylaş” değil tabiki. Mesela ben çikolataya her daim açım. Günahkar oluyorsunuz arkadaşlarım. Görgüsüzlük yapmayın. Sosyal medya görgüsüzleri!

*http://tr.wikipedia.org/wiki/Nisan
**Küsuratlı % vermek her zaman daha inandırıcıdır. Bilimsel bir istatistik olmamakla birlikte kanımcadır. :D
***Her durumun sonunda yeğenime sorduğum sorudur. O da duruma göre “Olayları anladım hala.” ya da “Olayları anlamadım hala.” seçeneklerini sunar.

+Bilgi veriyorum: Menekşe popodan sulanırmış. Böyleee saksıyı su dolu bir kasenin içine oturtuyorsun o oradan emiyor. Oturma banyosu gibi.. Böyle düşününce de menekşe bir bakıma basurlu oluyor. İğrenç oldu şimdi. Pardon.

+Heyecanlıyım: Pedallamaya başlıyorum! Ülkemizde bisiklet farkındalığı artsa süper olur. Sen de gelsene =) Sosyal medyadan bisiklet gruplarına üye ol, gaza gel, tura gel! Çevreyi öpelim.. Doğa da bizi öpsün. :*



0 yorum: