Toplu konutlarda yaşayan insanlar,
site kapısındaki güvenlik kadar yalnızdır.. Tespit yapıştırdım zamanında.. Site
yapımları giderek artıyor ve insanlar bu yapay dünyaları tercih ediyorlar. “Arz
talep meselesi” diye de yetkililer tereyağdan çekilen kıl oluyor.
Yüzlerce insanın üst üste konmuş
kutucuklarda yaşayıp birbirini tanımaması ve çok da tanışmak istememesi durumu
söz konusu. Asansörde bu hiç tanımadığı komşusuyla gereksiz yakın bir alanda
durup kat rakamlarının bir an önce Z’ye ulaşmasını bekleyen birçok insan var.
9. Kat... Asansör kokuyor, sabah
sabah bu kadar parfüm!
8. Kat… Ortak yaşama saygı
duyulmuyor, belki astımım var?
7. Kat... Kapı açılıyor, biri
bindi..
6. Kat... Aynaya da bakamayacağım…
Zoraki “Günaydın”..
5. Kat... Muhatap olmasa bari.
4. Kat... Ne kadar süredir
oturuyorlardır acaba?
3. Kat... Daha önce görmüş
olabilir miyim?
2. Kat... Telefondan saate
bakmaca..
1. Kat... Telefon çekseydi sosyal
medyada bir göz gezdirmece..
Z. Kat... Zoraki tebessüm.
Geçenlerde abimle yolda bu konuyu
konuşuyorduk. İstanbul’un çoğu yerinde şuursuzca yükselen binaları görünce
yaşadığım mide bulantısı hissini paylaştım. Yüksek olmasının yanında estetik
olmaması durumunu konuştuk. Sonra bana bir yerden bahsetti. O yerde, şehirdeki
en yüksek ağaçtan daha yüksek bina yapılması yasakmış. Yasak sevdim. Ne kadar
güzel. Sonra biz orayı bulamadık, adını. Kesin bilgi olunca paylaşırım. Buradan
abime sevgilerimi iletiyorum. Bulalım, göçelim =)
Şehri terk etmenin zamanı geliyor.
Yapay yaşamak isteyen yapay insanların alanı olma yönünde hızla gidiyor. Kötü
insanlar.. Uzun, çirkin ve kocaman yapılar…
Adam yaptığı binaya diyor ki “engellemeyecek görüşü”.. Engellemeyecek dediği, kendi site içinde görüşü engellemiyor yoksa etraftaki binalar kapanmış mı, gölgede mi kalmış? umurunda değil.. Başkasının özgürlüğünü engelliyorsan git bu dünyadan. “Git” kelimesinden önce bir ön fiil ekleyebilirsiniz tabi.
Herkes suyu göremeyecek.. İstanbul’un hangi tepelerinden hala boğaz görünebilir
halde? O tepelerdeki insan yapımı kafelerin camlarından.. Asansörle kaça
çıkalım?
Herkes sahneyi göremeyecek gibi
bu..
Konserlerde, düğünlerde, bahar
şenliklerinde en önlerde duran ve %70'in görmesini engelleyen uzun insanlar
vardır. Arkada dursa da görecektir ancak saygısızlığından önde durur. Düğünlerde
ilginç ses tonuna sahip teyzeler böyle onlara seslenir ve çantasıyla dürterek
çekil manasında kaş göz yapar. O teyzeden korkusuna bir daha geçemezler mesela
öne.
Depremlerle de binalar dürtülüyor
da anlayan yok. Kıyamet gelse de kopsak felsefesi bu sanki. Binaların
yükselmesi kıyamet alameti sonuçta. Töbeler olsun, hayırlı cumalar =)
2 yorum:
çok tesbit iyi tespit.
Çok teşekkürler, iyi dilekler =)
Yorum Gönder