Parmağımdaki son deniz kestanesi dikenini çıkarırsam yaz biter mi? Bitmesin diye çıkarmıyorum. Yaz bitmesin derken iltihap oluşursa da karamsar kış günlerine daha da sövmeye başlarım işte. Daha güneye gitmek gerek. Sıcak olsun. Ben hava olsaydım soğumazdım, güneş olsaydım batmazdım. Çok rutin bir hayatım olurdu. Mesela güneş göz kırpsın, o an bir karanlığı yaşayalım, yeter. Hava sıkılsın bir oflasın, serinleyelim yeter.. Yeter yeter =)
Deniz burnunun dibindeyse eğer mükemmel. Çünkü mis gibi iyot koklamak zihni açar. Gebelerde iyot ihtiyacı 2 katına çıkar ve bu dışarıdan desteklenmelidir. İyotun simgesi I'dir ve atom numarası 53'tür. 53 Rize'nin plaka kodudur. Bazı kaynaklarda Rize adının Yunanca 'Riza' isminden geldiği düşünülmekteymiş ve bu kelimenin Türkçe anlamı "Dağ Eteği" imiş. (Ve şu an yılın ilk karı Rize'ye düştü haberini izliyorum, hayat tesadüflerle dolu.) Diyeceğim şudur ki; Kapıdağ'ın eteğinde bir köy var. Köyün burnu kemerli. Köy önceki hayatında Rizeli olabilir.. Burnunun dibinde bir deniz, iyot kokulu..
Bu sene de o denizde yüzebildim, şükürler olsun. Midye yapalım, akşam bir sofra kurarız diyen arkadaşlarla midye çıkarmaya gittik. Ben çıkarıcıyım tabi. Bir de kaptan seçmek gerekiyor sandal sürüklenmesin ve çıkan midyeleri saysın diye. Ayrıca miyopum ve deniz gözlüğümün numaralı camı yok. Uzun bir süre en büyük midyeleri toplamak için daldım, daldım, daldım.. Gayet amatörüz. Derin nefes alıp dalıyoruz falan. Sonlara doğru artık yoruldum ve bir kaç tane daha çıkarıp sandala çıkayım diye düşündüm. Yorgunluk ve miyopluğun verdiği yetkiyle midye diye kestaneye dokundum. Affetmedi sağ olsun. 7 Tane dikenini hiç esirgememiş saplamış. Çıkardık onları karaya dönünce. Öncesinde tuzlu sudan kurtulmaya çalışırken, bikinimden çıkan deniz yıldızına selam olsun, çok tatlıydın ;) Midye çıkarırken çok yorulduğum için yemekten sonra biraz şekerleyeyim dedim. Baya şeker pancarı olmuşum. Sabah kalktığımda gece tüm midyelerin bir güzel pişirilip yendiğini öğrendim. Ayıkladığım bir midyenin kabuğu acayip meme yapmıştı. İnciyi buldum dedim. O inciyi bile kırıp çıkarmışlar. Neyse ki gördüm. Önemli olan katılmaktı. Yaz olsun ben 3 ay katılırım. O arkadaşları da affettim.
Sonra Eylül oldu ve ben orta parmağımın, yüzük parmağıma bakan tarafına saplanmış bir kestane dikeni gördüm! O an bittim. İşte hayatımdaki en duygusal anlarımdan biri. Yaz bitimi ancak bu kadar şaşırtıcı son bulabilirdi. Klasik eski rengime ve üşümeye geri dönerken, o siyah diken beni koyu ve sıcak yaptı. Şimdi biraz daha güneye gidip rengime ve ısıma yakışır takılacağım birkaç gün... Ego avutmacası..
Sonra nemli kuzey zaten. Ve kış.. Bö. Tamam kış gelmesin demiyorum, hobi olarak yine gelsin. Annesinin dondurma yemesine izin vermediği milyonlarca çocuk, o soğukta kartoplarını sırtlarından içeri atsın. Kayan kaysın, kasesini yarsın. Ama yeter. Öyle aylarca olmuyor. Olmayınca olmuyor.
*Rize'nin plaka kodu; 53, 5+3=8, Bu yılı 8 kestane dikeniyle kapattım. Ateyizler?
2 yorum:
cok keyif alarak okudum :)
Teşekkür ederim, yorum da çok keyifli =)
Yorum Gönder