Eskilerden beri yaza çok düşkünüm. Bir yaz düşkünüyüm. Yaz düşkünü diye bir kuş olsaydı ekvatorda yaşardı. İnsanoğlu kuş misali.
Kumsalda basılan akorlar özgürdür. Repertuvar gerektirmeden seslerden, nefeslerden gelir şarkı. Gitar doğayla temasa geçer. Kumlar çizer, güneş yakar, sabaha doğru çiy düşer. Ama sesi açılır. Ya da kulaklar açık olduğundan hoş görülür =) Mi minör yaz için çok bas.
Bu yaz çok balık tutamadım. Eylülde hafta sonları gidip tutmayı planlıyorum. Eylülde deniz uyuyor. Adım atmaya kıyamıyorum, sudaki titreşimlerim bozar diye. Teknede motor bile çalıştırılmamalı belki. Sakince, uyuyan denizin saçlarını okşarcasına kürek çekilmeli =) Oltayı atınca çok bekletmiyor balıklar bu zamanda. Oltaya balık geldiğindeki titreşimi misinayı tutarak hissetmek garip ama güzel bir şey. Aslında ucunda can çekişen bir canlı var :( Sanki " Haydi çek ben daha fazla çekmeyeyim." diyor. O yuvarlak ağızlarını incitmeden iğneyi çıkarma girişimi az sonra onu yiyeceğinin gerçeğiyle çelişen durum.
Midye konusundaki rutinimizi de bozduk bu yıl. Hep bira mayasına yatırılır ve midye tava yapılırdı. Bu kez iskeleden (telefonun 5 çektiği yer =)) internete bağlanıp midye dolma tarifi bulduk ve denedik. Müthiş oldu. Ama çok uğraşmalı. Midye çıkarma kısmı eğlenceli ama. Suyla temas eğlenceli ;) Çıkaranlar ve tekne kontrolcüsü ekibinden oluşuyor. Yaklaşık 80 civarı çıkardık. Midyelerin arasından çıkan minik yengeçler, deniz yıldızları ve diğer deniz canlıları muhteşem. İnsanın suda yaşayası geliyor. Sonra kumsala dönüp midyeleri temizledik. Midye tava için sadece içlerini çıkarmak yeterliyken, dolma için dış yüzeyindeki tortuları bıçakla kazımamız gerekti. Zor bir iş. Dün Beyoğlu'nda sokakta midye dolma satan bir çocuğa sordum. "Özel makineleri var abla, ben 1 poşeti 5 dakikada temizliyorum." dedi. "UuUuUu"
Neyse daha sonra içlerini bozmadan açıp, pisliğini alıp suda bekletmek ve daha sonra tekrar tekrar yıkamak gerekiyor. En sonunda da iç pilavı koyup tencerede biber dolması gibi sıkışık sıkışık diziyorsun ki kapakları açılmasın. Sonra soğumasını bekliyoruz gece yiyeceğiz ki haber geliyor. Soğumuş mu diye anlamaya çalışan biri emin olmak için hepsini yemiş. Sabaha karşı şaka olduğunu öğrenip yedim. Müthişti. O dünkü oğlanın midyesinin pilavı tırttı. 3 Tane yiyebildim :D
Bir gün sabit bir yerde yaşamam gerektiğinde penceremden görmek istediğim manzaralardan biri de "BURUN". Kemerli olması sanırım beni çekiyor =) Kekik kokularını bizim görmediğimiz deliklerinden verdiğini biliyorum :> Bu görüntü hiç bozulmasın ben buralardayken (bencil duası). Benim anılarım ona karşı birikti. Her daldığımda beni kokladığını da biliyorum =) Öperim ucundan.
Neyse daha sonra içlerini bozmadan açıp, pisliğini alıp suda bekletmek ve daha sonra tekrar tekrar yıkamak gerekiyor. En sonunda da iç pilavı koyup tencerede biber dolması gibi sıkışık sıkışık diziyorsun ki kapakları açılmasın. Sonra soğumasını bekliyoruz gece yiyeceğiz ki haber geliyor. Soğumuş mu diye anlamaya çalışan biri emin olmak için hepsini yemiş. Sabaha karşı şaka olduğunu öğrenip yedim. Müthişti. O dünkü oğlanın midyesinin pilavı tırttı. 3 Tane yiyebildim :D
Bir gün sabit bir yerde yaşamam gerektiğinde penceremden görmek istediğim manzaralardan biri de "BURUN". Kemerli olması sanırım beni çekiyor =) Kekik kokularını bizim görmediğimiz deliklerinden verdiğini biliyorum :> Bu görüntü hiç bozulmasın ben buralardayken (bencil duası). Benim anılarım ona karşı birikti. Her daldığımda beni kokladığını da biliyorum =) Öperim ucundan.